12 Temmuz 2009 Pazar

zayıflamak için egrersiz çeşitleri

Spor yaparak daha çabuk kilo vermek gibi bir amacınız mı var? Pek çok kişi spora başlarken formunu korumak ya da daha iyi bir forma sahip olmak ister. Ancak çoğumuz amacımıza uygun egzersiz türünü yapmak yerine bilinçsiz bir şekilde egzersiz programlarını izlemekteyiz.

Yağ yakmak

Fazla kiloların çok büyük bir kısmı vücutta depolanmış fazla yağlardır. Doğru bir kilo verme programının hedefi birikmiş yağları yakmak olmalıdır. Vücut kilo seviyesini değiştirirken su atacağı için başlangıçta verilen kilolar, yeme düzeninde yapılmış ani değişiklikler nedeniyle gerçekleşen su kaybından ve vücuttaki sindirilen besin miktarının azalmasından kaynaklanabilir. Bu tür kilo kayıpları gerçek kayıplar olarak görülmemeli, ne kadar yağ atıldığı temel ölçü olmalıdır.

Kardiyovasküler egzersizin yağ yakmaya etkisi

Yağ atmak için yapılacak egzersiz kardiyovasküler egzersizdir. Bu tür egzersiz yavaş ve tempolu olarak yapılan ve kalp atış hızının hedef atış hızı seviyesinde olduğu 25 - 35 dakika boyunca yapılan egzersizlerdir. Yavaş ve sürekli olarak yapılan tempolu koşu, kürek, bisiklet, step, salon aerobiği, jogging, yürüyüş ya da yüzme bu tür egzersizlerdir. Kardiyovasküler egzersiz sırasında vücut oksijen düzeyi yüksek solunum yapar. Yağ yakıcı enzimler harekete geçer. Egzersizin ilk 12 dakikasında ağırlıklı olarak karbonhidrat harcanır. Daha sonraki dakikalarda enerji kaynağı olarak yağ kullanılır. Bu nedenle kardiyovasküler egzersiz minimum 12-15 dakika olmak üzere 25-35 dakika yapılmalıdır.

Hangi sıklıkta kardiyovasküler egzersiz?

Minimum haftada 3 - 4 kere, maksimum haftada 5 - 6 kere yapılması gerekir. Daha az sıklıkta yapmak kilo verme hızının düşmesine neden olabilir. Daha çok sayıda yapmak ise kas gelişimini engelleyip vücudu çok fazla yorabilir.

Nasıl yapmalı?

En az 12-15 dakika, ortalama 25 - 35 dakika.
Hedef kalp atış hızında yapılmalı.
Nabızmatik için tıklayın!
Nefes nefese kalmayacak bir tempo seçilmeli. Konuşmanız gerektiğinde tıkanmadan konuşabilmelisiniz.
Kalp atış hızınız tüm seans boyunca aynı olmalıdır. Tempoyu sürekli arttırıp, olabilecek en üst düzeye çıkarttıktan sonra indiren "çan" şeklindeki çalışma doğru değildir. Önemli olan tüm egzersiz boyunca aynı tempoyu korumaktır.
Kardiyovasküler egzersize başlarken ve bitirirken, ısınma ve soğumaya dikkat edin. Eğer ısınmadan başlarsanız kalbinizi zorlarsınız. Soğumadan yapılan ani bir bitiş vücutta hızla kan pompalanmasına neden olur. Mutlaka tempoyu düşürüp yavaşlayarak bitirin, ve sonra esneme hareketleri yapın.
Kardiyovasküler egzersizin diğer yararları
Kalp ve dolaşım sistemi sağlığını olumlu yönde etkiler.
Genelde alt vücut kaslarını çalıştırır.
Genel kondüsyonu arttırır.
Uyku düzenini iyileştirir.
Tansiyonu düzenler
Depresyon ve psikolojik rahatsızlıklara iyi gelir.
Nasıl bir diyet sürdürmelisiniz?

Yağ yakmaya yönelik bir egzersiz yaparken yağı azaltılmış ve metabolizma hızınıza göre düzenlenmiş bir diyet sürdürmelisiniz. Kaç kalorilik bir diyet sürdürmeniz gerektiğini buradan hesaplayabilirsiniz. Diyetmatik için tıklayın!

Diyetinizde şu noktalara dikkat edin:

Gıdalarınızdan yağı ayırmaya çalışın. Çünkü yediklerinizin büyük bir bölümü yağ içermektedir. % 0 yağ hedefleyen bir diyet zaten % 15 - 20 düzeyinde yağa sahip olacaktır, çünkü yağı az olarak bildiğimiz yiyecekler bile yağ içermektedir. Bununla beraber vücut zaten bir miktar yağa ihtiyaç da duymaktadır.
Diyet besinleri tercih edin. Süt yerine yağsız süt, yoğurt yerine yağsız yoğurt, ekmek yerine, yağı alınmış kepekli ekmek tercih edin.
Gün boyunca küçük miktarlarda ve sıkça alınan öğünler metabolizmayı hızlandırır.
Kendinizi açlığa mahkum etmeyin. Bilinçsiz diyet programları metabolizmayı yavaşlatarak kilo aldırır.
Hızlı zayıflatıcı ve benzeri ürünleri kullanmamanızı öneririz. Bu tür ürünler başlangıçta iyi bir etkide bulunabilseler bile, önemli olan tüm yaşamınız boyunca yemek alışkanlıklarınıza dikkat etmektir.
Yiyecekleri satın alırken içerdikleri yağ yüzdesine bakın. Unutmayın 1 gram yağ 9 kalori verirken, 1 gram karbonhidrat ya da protein 4 kalori vermektedir. Bu nedenle yağ yüzdesini gram değil kalori üzerinden hesaplayın. % 25'i yağ olan bir yiyecekteki, kalorik yağ yüzdesi % 60'lara varabilir.

kas geliştirmek için egrersiz

Hacim çalışması


Kas çalışmasında sonuç elde edebilmek, çalışma temponuz, programınız, genetik yapının elverdiği gelişim olanakları, dinlenme süresi ve beslenme gibi pek çok faktöre bağlıdır. Genetik faktörlerden başlayarak sıra ile inceleyelim.

Kırmızı ve beyaz kaslar

Fitness dünyasındaki bilimsel çalışmalar temel bir gerçeğe işaret ediyor: kas hipertrofisi ağırlıklı olarak hızlı dönümlü beyaz kaslarda gerçekleşir. Hızlı dönümlü beyaz kas lifleri yoğun güç çalışmalarında uyarılırlar. Yavaş dönümlü kırmızı kas lifleri ise düşük tempolu aerobik çalışmalarda daha çok uyarılır.. Uzun mesafe koşucuları kırmızı lifli kas grubunu çok geliştiren sporculara örnek teşkil eder. Bu tür atletlere bakacak olursak kırmızı kasları çok çalıştırmanın kaslı görünümün temel koşulunu oluşturmadığını rahatlıkla anlayabiliriz. Ağırlık kaldırma aletlerinde yüksek tekrarlı çalışmalar yapmak daha çok kırmızı lifleri çalıştırmakta. Bu nedenle beyaz kas liflerinizi harekete geçirebileceğiniz şekilde, yani düşük tekrar sayıları ve maksimum güç ile kaldırış yapmanın hacmi arttırıcı yönde etkisi olacaktır. Kasları yüksek tekrarlı olarak çalışmaktan ne kadar uzaklaşırsanız onlarao kadar çok hacim kazandırma şansınız olur. Kişinin genetic yapısına bağlı olarak beyaz kas liflerinin sayısı kişinin ulaşabileceği maksimum kas büyüklüğünün sınırlarını da belirleyebilir. Ancak buna bakarak, umutsuzluğa kapılmak ve kas çalışmaktan vazgeçmek doğru değildir. Her insan kaslarını gözle görünür derecede geliştirerek şekillendirebilir.

Kasları dinlendirmek

Kas hacmini arttırırken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de şudur: kasların gelişmek için dinlenmeye ihtiyacı vardır. Çalışma yalnızca bir başlangıçtır. Kas dokularının onarılması ve gelişmesi için bir haftalık bir sure geçmesi gerekir. Bu nedenle bir kas grubunu beş günde birden daha fazla bir sıklıkla çalışmak, hacim kazanmak açısından, doğru değildir. Her kas grubunu haftada bir çalışmak en iyi yöntemdir.

Set ve tekrar sayıları

4 - 8 tekrar düşük tekrar sayısıdır. Ancak çalıştığınız kas grubundaki beyaz kas grubunu 8 tekrarla uyaramayabilirsiniz de. Bacakların normalde 20 tekrarlı setlere ihtiyacı olabilecekken, omuzlar 12 tekrarlık bir set gerektiriyor olabilir. Her bir set arasında 2 - 4 dakika ara vermelisiniz. Amaç setin her bir tekrarına maksimum patlayıcı gücü verebilmek olmalıdır. Bir sette nefes nefese kalmışsanız bir sonrakine hemen geçmeyin. Dinlenin ve kasınızdaki yanmanın geçmesini ve nefes alışınızın normale dönmesini bekleyin. Yüksek tekrar sayıları kaslara hacim kazandırmaz. Hatta onları sertleştirmez bile. Düşük tekrar sayılarında maksimum güç sarfedebileceğiniz ağırlıkları kaldırmayı denemelisiniz. Son setinizde çok düşük tekrar sayısı ile (2 - 4) kaldırabileceğiniz en yüksek ağırlığı kaldırmalısınız. Bu arada hareketleri eklem sisteminizi zorlamayacak şekilde, düzgün ve hareket disiplinine uygun bir şekilde yapmalısınız. Unutmayın ki gelişmiş kaslara sahip olmak eklem ve iskelet sisteminde kalıcı hasarlar meydana gelmesinden daha önemli olamaz.

Isınma

Her çalışmanın başlangıcında ısınmak için bir kaç yüksek tekrar-düşük kilolu set yapın. Çok düşük kilolarla yapacağınız bu tekrarlar meydana gelebilecek kazaları ve sakatlıkları engelleyebilir. Göğüsle kaldırabileceğim maksimumu kaldırdığınız an çalışmanın yirminci dakikasında gerçekleşebilir. Salona girince hemen yüksek ağırlıklara koşmayın. Ağır kaldırmadan once mutlaka güzelce ısının.

Beslenme

Kaslarınıza hacim kazandırmak için kas olarak kilo almanız gerekmektedir. Size yazılan diyette iki şeye dikkat etmelisiniz. Birinci olarak kasların yakıtı karbonhidrattır. Kaslara çalışmaları için gereken karbonhidrat desteğini vermelisiniz. Ne kadar karbonhidrat alacağınız, yaş, kilo, metabolizma hızınıza bağlı olarak değişir. İkinici olarak, kas yapımında kullanılan madde aminoasittir. Aminoasitler proteinlerin yapı taşıdır. Kas yapımını hızlandırmak için kişinin vücut ağırlığının her kilogramı başına 1,5 - 2 gram kadar protein almalısınız.

Bel ve eklem sisteminin korunması


Yazdır E-posta

Günlük hayatımızda işlerimizi kolaylaştıran teknik gelişmeler, vücudumuzu daha az kullanır hale getirmektedir. Bunun sonucunda da kas, kemik, dolaşım sistemlerimizde hassasiyetler meydana gelmektedir. Vücutlarımız, kemik yapılarının kas ve tendonlarla desteklenmesi sonucunda hareket kabiliyetini kazanmaktadır. Hareketi sağlayan kasların kullanılmaması sonucunda, kas kitlesinde güçsüzlükler meydana gelmekte ve bu da kemik ve eklemlerin üzerine binen yük miktarını artırmaktadır. Kullandığımız araç ve eşyaların ergonomik olarak tasarlanmamış olmasından da kaynaklanan yanlış pozisyonlar, eklemlerde rahatsızlıklar meydana getirmektedir.

Bu rahatsızlıkların başında bel rahatsızlıkları gelmektedir. Vücudumuzda bulunan omurların birbirleriyle ilişkilerini sağlayan diskler ve ligamanların sistem dışı hareketlenmeleri veya dejenerasyonu sonucunda rahatsızlık meydana çıkmaktadır. Bel rahatsızlıklarının tedavisinden çok, bel rahatsızlığının oluşmaması için gerekli kuralları bilmelisiniz.

-Bir eşyayı alırken, eşyaya doğru yaklaşıp, bedeninize doğru çekerek kaldırınız.

-Çok ağır yükleri kaldırmayı denemeyiniz.

-Bir cismi kaldırırken, belinizden eğilerek değil çömelerek kaldırınız.

-Ağır bir eşyayı veya çantayı yanlardan ve arkadan değil, vücudunuzun önünden kaldırınız.

-Çocukların okula giderken taşıdıkları çantaların ağır olmamasına dikkat ediniz.

-Kullanılan eşyaların ergonomik açıdan uygun olmasına dikkat ediniz.

-Bel, sırt ve karın kaslarınızı kuvvetlendirmelisiniz.

-Yatağınızın ortopedik olmasına dikkat ediniz.

-Kilolu iseniz, vücudunuzdaki fazla yağı yakmak için egzersiz ve doğru beslenme uygulamalısınız.

-Yüksek topuklu ve topuksuz ayakkabı giymeyiniz.

-Yan veya sırtüstü pozisyonda uyumaya çalışmalı ve dizlerinizi bükmeyi denemelisiniz.

-Yüksek sandalyelerde oturuyor iseniz, ayağınızın altına bir cisim koyarak belinizin rahatlığını ortadan kaldırmayınız.

-Ayakkabınızı, ayağınızı yüksek bir yere koyarak veya çömelerek bağlamayı deneyiniz.

-Belinizde bir ağrı olursa, dizlerinizi bükerek sert bir zemine yatınız. Böylece rahatladığınızı hissedeceksiniz.

-Eğer belinizdeki ağrı devam ediyorsa, zaman geçirmeden hemen uzman bir doktora başvurunuz.

Selülit ve Bölgesel Zayıflama

Sellülit ve bölgesel yağ fazlalıkları vücut güzellik ve estetiğini tehdit eden en inatçı sorunlardan biri. Portakal kabuğu görüntüsünden kurtulmak herhangi bir emek harcamadan hiç de kolay olmuyor. Belki kötü bir rüya ve inanılmak istenmeyen bir gerçek, ama kaçınılmaz.

Sellülit ve bölgesel yağ fazlalıkları vücut güzellik ve estetiğini tehdit eden en inatçı sorunlardan biri. Portakal kabuğu görüntüsünden kurtulmak herhangi bir emek harcamadan hiç de kolay olmuyor. Belki kötü bir rüya ve inanılmak istenmeyen bir gerçek, ama kaçınılmaz.

Neredeyse kadınların % 80’inde görülen bu sorunla yıllar öncesine kadar başa çıkmanın pek başarılı yolları yoktu. Bugün ise tıbbi yöntemlerden, özel tedavi edici cihazlara kadar pek çok alternatif bize duru, pürüzsüz ve sellitlerden yoksun vücutlar vaat ediyor.

Sellülit nedir? Estetik mi,sağlık sorunu mu?
Sellülit aslında hidrolipodistrofi olarak tanımladığımız, cilt altı yağ dokusu ve küçük mikro damarları ilgilendiren bir nevi sağlık sorunu. Bu problem kendisini portakal kabuğuna benzeyen inişli, çıkışı düzensiz bir görüntü şeklinde gösteriyor ve sellülitli bölgelerde elastikiyet ve sıkılık kaybı görülüyor. Özellikle kalça,basen,karın ve baldırlarda görülen bu problem yağ depolanmasının fazla olduğu bölgelerde daha çok oluşabiliyor. Bir tek kilo sorunu ve şişman olan hanımlarda değil, bir çok zayıf kadında da aynı soruna rastlamak mümkün. Tabi ki kadınlardaki hormonlar sellülitlere en sık zemin oluşturan nedenlerden biri. Onun için sellülit problemine erkeklerde çok sık rastlamak mümkün değil.

Sellülit ve bölgesel yağlanmaya yatkınlık yaratan etkenler nelerdir?
Bu etkenler arasında kadının doğal cilt yapısı, özellikle kadınlardaki hormonal düzen ve değişimlerin görüldüğü ergenlik, gebelik, menapoz gibi 3 önemli hormonal değişikliğin yaşandığı dönemler. Ağır, aşırı kalorili besinlerle düzensiz ve yanlış beslenme, vücutta toksit etkiler oluşturan alkol, çay, kahve ve tütünün aşırı miktarda tüketimi, hareketsiz bir yaşam, stres, gerginlik, tuz ve su dengesinde değişikliklere neden olan idrar söktürücü ve mushillerin gelişi güzel kullanımı, düzensiz uyku, kabızlık, karaciğer ve sindirim bozuklukları, metabolik hastalıklar.

Selülit tanısı nasıl konulur?
Sellülit tedavisinde erken teşhis önemli. Aynı zamanda sellülite yol açan faktörleri ortadan kaldırmak da önemli. Böylelikle sellülite neden olan faktörler ortadan kaldırıldığında daha erken ve başarılı sonuçlar alınabilir. Sellülite zemin oluşturan yanlış nedenlerin ortadan kaldırılması ve yanlış alışkanlıkların yerine sağlıklı beslenme, doğru alışkanlıkların getirilmesinde bu sorunların çözülmesinde çok önemli rol oynar. Sellülit tanısı çıplak göz ve el ile muayene ile konulabildiği gibi kontakt termografi dediğimiz yöntemlerle de olabiliyor. Bu yöntem doku sıcaklık farklılıklarını belirleme esasına dayanıyor ve likil kristal içeren plaklar arcılığıyla sellülitli bölgenin genel haritası çıkarılıyor. Böylelikle erken tanı konularak kısa sürelerde önlem alınabiliyor.

Özellikle bölgesel yağlanma ve sellülit sorunu olan kişilerde uyguladığınız tıbbi yöntemler hangileridir?
Sellülit ve bölgesel zayıflamada en çok tercih ettiğimiz tıbbi yöntemler, mezoterapi, karboksiterapi, lipolizis ve kas çalıştırma sistemleridir. Mezotherapy’nin 25 senelik geçmişi, karboksi ve lıpolızis yöntemlerinin ise yaklaşık 5 senelik geçmişleri mevcut. Dünyanın bir çok ülkesinde başarı ile uygulanan bu yöntemler bu konuda eğitimi olan uzman hekimlerce yapılmalı. Başarılı ve doğru uygulamalarda sellülit ve bölgesel yağlanma sorunlarında oldukça azalma ve ya tamamiyle giderme mümkündür.

Son dönemlerde lipolizis denilen yöntemi sık duymuş olduk?
Lipolizis yönteminin amacı vücutta istenmeyen ufak yağ birikintilerini ve topluluklarını ortadan kaldırmak. Aşırı kilo ve şişmanlık sorunu olan kişilerde başarılı sonuç alabilmek için bu yöntem ile birlikte diyet ve egzersiz yapmaları şart.

Hangi bölgelerde ve nasıl uygulanır?
Özellikle kalça, bel bölgesi, sırttaki yağ birikintileri, göbek, karın ön duvarı,diz iç kısımları ve kolda uygulanabilir.
Bu yöntemde çok ince uçlu iğne ile lokal yağlanma olan bölgelere soya fasulyesinden elde edilen fosfolipid maddesi direkt yağ dokuların içine enjekte ediliyor. Soya fasulyesindeki lesitin temel madde yağ bokların yıkılmasında ve çözülmesinde en çok kullanılan ilaçlardan biri. Seans sayısı kişinin probleminin yoğunluğuna göre değişir ve ortalama 2-3 ay sonra bölgesel yağlanmalarda oldukça başarılı sonuçlar alınır. Bugün Amerika ve Avrupada’ki bir çok ülkede uygulanan bu yöntem liposuctionın tahtını sarsacak gibi görünüyor ve hollywoodaki bir çok yıldız tarafından terci ediliyor.

Çok kilolu kişilerde bir tek bu yöntem ile zayıflamak mümkün mü?
Hayır,bu yöntem özellikle bölgesel yağ fazlalıklarında uygulanan bir yöntem,genel vücütta kilo problemi söz konusu olduğunda ise diyet ve egzersiz yapmak şart.

Son zamanlarda özellikle medya ve basında sık rastladığımız karboksiterapi yöntemi hakkında bilgi verir misiniz?
Karboksiterapi metodlu ve kontrollü parametrelerle Co2 gazının deri altına pompalanması ile gerçekleşen bir tedavidir. Co2 gazı ilk olarak Fransada,Royat terminallerinde 1925 yılından beri kullanılmakla birlikte,o tarihten bu yana estetikten tıbbi alanlara kadar birçok alanda uygulanmaktadır.

Karboksiterapinin estetik kullanım alanları nelerdir?
En sık estetik kullanım alanları sellülit,bölgesel yağ doku fazlalıkları,liposuction’dan önce ve sonra,deride kan dolaşımının artması nedeni ile derinin daha çok beslendiği Antiaging bakımlar, yara izi,çatlak bakımlarında.
Bu yöntemde çok ince uçlu iğne ile problemli vücut bölgelerine belirli dozlarda periyodik bir şekilde Co2 gazı enjekte ediliyor,enjekte edilen Co2 gazı sayesinde vücutta oksijenizasyon artışı ve dolayısıyla lipoliz olayı artıyor.Bunun sonucunda damarlarda genişleme,bölgeye giden kan akışında hızlanma,kolllogen,elastin sentezinde hızlanma meydana geliyor.Dolayısıyla bölgede görülen zayıflama ile birlikte genel cilt kalitesinde iyileşme ve elastikiyet artışı gibi durumlar saptanıyor.

Karboksiterapi ile birlikte hangi uygulamalar yapılabilir?
Karboksiterapi ile birlikte bölgede yağ yıkımını artıran mezoterapi ve lipolizis yöntemleri kombine bir şekilde uygulanabilir.

Mezoterapi nedir?
Mezoterapi günümüzde estetik alanında sellülit ve bölgesel zayıflamada en sık kullanılan yöntem sayılır. 1987 tarihinden beri Fransız Tıp akademisi tarafından alternatif tıp tedavileri arasında önemli bir yer alan bu yöntem Fransada yaklaşık 15 in hekim tarafından uygulanmaktadır.
Mezoterapinin kelime anlamı;orta deriye ince uçlu (4-6mm)iğne ile belli açılarla ilacı enjekte ederek bölgeye tedavi sağlamaktır.Enjekte edilen ilaçlar yağ bloklarını yıkımını ve kan dolaşımının artışını sağlayarak düzenli bir şekilde tedaviye devam eden kişilerde sellülit,dalgalanmalar ve bölgesel yağ fazlalık oldukça başarılı sonuçlar sağlar.Seans sayısı kişinin probleminin yoğunluğuna göre değişmekle birlikte minumum 6 seans genelde 8-10 seans şeklinde olur

Mezoterapi estetikten başka hangi alanlarda kullanılır?
Saç dökülme ve canlandırma, yüz gençleştirme ve elastikiyet kayıplarında, alerjik hastalıklarda ,kas ve eklem ağrıları ve daha bir çok tıbbi endikasyon.

Mezotherapy uygulama ne kadar sürer, ağrı yapar mı?
Yöntemin en büyük avantajları arasında seansların kısa sürmesi,iğneler ince uçlu olduğundan çok fazla bir ağrı,acı yapmaması,doğru kişilerce uygulandığında herhangi bir yan etki içermemesi,lokal veya genel anestezi alımına gerek olmamasıdır.Bazen uygulama sonrasında birkaç yerde küçük morluklar gelişebilir.ortalama 5-7günde geçer.

Sellülit oluşmaması için nasıl beslenmeli?
Sellülit oluşumunda en önemli nedenlerden biriside dengesiz ve yanlış beslenmedir. Doğru ve düzenli beslenmeyle,sellülit ve bölgesel yağlanmalar engelleneceği gibi var olan sellülit sorunu da azaltılabilir,Bu konuda en çok kabul edilen tezler ise hareketli,doğal ve sağlıklı beslenme ve toksik madde atıcı sistemlerin günlük hayatımızda var olmasıdır.Dolayısıyla uzman hekim kontrolunde yapılan periyodik kontroller vücutakı hormonal ya da genetik bozukluklar ve dolaşım bozukluğu durumların tesbit edilmesinde oldukça yararlı yöntemlerdir.Bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden bu tip sorunların önüne geçilmeli.Sellüliten korunmanın en iyi yolları doğal ve sağlıklı ürünlerle beslenmek ve antioksidan ve A,C,E vitaminler açısından zengin bir besleneme tarzı seçmek,tuz,alkol,şeker ,sigara,tütün,alkol,kızartmalardan uzak durarak sellülit ile mücadelenin daha başarılı haleeldiğini söyleyen Dr.ECZACIBAŞI haftada 4-5 gün 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş ve günde en az 2 lt saf su içmeninde sellülit tedavisinde önemli rol oynadığı belirtiliyor.

BESLENMEDE DİKKAT EDİLMESİ EREKENLER
Sellülit ve bölgesel yağlarla mucadele etmeniz için size pratik çözümler öneriyor

*Yiyeceklerinize tuz yerinde baharat,limon ve aromatiklerle tatlandırmaya bakın.
*koyu kahve,koyu çay,gazlı içecek ve kola tüketimine kesin.
*birleşiminde lif oranı yüksek beslenme tarzını seçerek toksik madde atılımını kolaylaştırın.
*Mutlaka günlük içtiğiniz su miktarını artırın.
*Rezene,elma kabukları ve yeşil çayı karıştırarark hazırladığınız bu nefis bitki çayını günde en az 4 kez içmeye çalışın.
Mümkünse her gün bir demet maydanoz,bol bol kreviz,lahana ve enginar yiyin.
*tatlı ihtıyaclarınızı meyve,tatlandırıcı ile hazırlanmış meyve kompostoları ve sütlü tatlı
lardan karşılamaya çalışın.
*Şarküteri ürünlerinden,yağlı soslardan uzak durun.
Kızartmalar yerinde fırın,buğulama ve haşlama yemekleri tercih din.
*Aşırı tuz ve yağ içeren şarküteri ürünlerinden ve yağlı sos ve yemeklerden uzak durun.

Enerjinizi artormanın 23 yolu

Enerjinizi zirvede tutmak ve gün boyunca bunu korumak için yiyeceklerinize dikkat etmeli ve birkaç saatinizi kendinize ayırmalısınız. İşte enerjinizi zivrvede tutmak için 23 öneri.

1- Cardiff Üniversitesi'deki araştırmaya göre her gün 40 gr. buğday mısır vb. lifleri almalısınız. Çünkü bu tür lifler enerjiyi arttırıyor ve stresi azaltıyor.

2- Sabahları duş alırken bir soğuk, bir sıcak duş alın. Önce ılık bir suyun altında durun. Ardından suyun sıcaklığıyla oynayın. Ancak başınızı suyun altına sokmamaya dikkat edin. 5 - 6 dakika bunu tekrarlarsanız, çıktığınızda kendinizi daha rahatlamış hissedeceksiniz.

3- Yapılan araştırmalara göre her dört kadından birinde demir seviyesinin düşük olduğu belirlenmiş. Bu da yorgunluk ve halsizlik yaratır. Bu yüzden daha fazla demir içeren yeşil sebze, kurutulmuş meyve ve tahıl gevreklerinden bolca tüketmelisiniz.

4- Daha bol balık, tavuk, peynir, fasulye ve yumurta yemelisiniz... Çünkü vücut için gerekli Omega 3 bu besinlerde bulunuyor. Balık tüketmek aynı zamanda vücudun seratonin salgılamasını sağlıyor. Bu hormon da beyindeki mutluluk merkezini aktif hale geçiriyor.

5- Günde 2 ya da 3 litre su içmelisiniz... Harvard Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre bu oranlarda su içmek dayanıklılığı arttırıyor, stresin azalmasına yardımcı oluyor. Ancak aklınızda bulunsun; fazlası da zararlı...

6- Dik durun. Kambur durmak kasların hızlı çalışarak, yorulmasına sebep olur. Nefes almanızı zorlaştırır. Dik konumdayken daha rahat nefes alınır, oksijen akciğerlere dolar ve böylece kanın daha rahat dolaşması sağlanır...

7- Yapılan araştırmalara göre en sevdiğiniz müzikleri dinlemek stresi hafifletiyor ve yorgunlukla daha rahat savaşmanızı sağlıyor. Bu yüzden hemen bir ipod edinin ve yürürken, çalışırken, iş yaparken müzik dinlemeyi ihmal etmeyin...

8- Dışarı çıkın. Sabah kalkınca yapacağınız ilk işiniz dışarı çıkmak olsun. Amerikalı bilimadamları doğal ışığın beyni harekete geçirdiğini ve seratonin salgılamasına yardımcı olduğunu söylüyor. Bu da mutluluğunuzu arttıracaktır.

9- Mutlaka gün içerisinde şekerleme yapın... Amerika'daki beyin sağlığı araştırmacılarına göre, 30 dakikalık kısa bir uyku bile insanların performansını olumlu yönde etkiliyor. Çalışırken kısa da olsa gözlerinizi kapatıp biraz dinlenin...

10- Vücudunuzun asit oranını dengelemeniz gerekir. Gereğinden fazla şekerli yiyecekler ve peynir aside sebep olur ve enerjiyi emer. Bu yüzden sebze ve meyve salatalarını bolca tüketin.

11- Doktorlar hayatınızdaki iyi şeyleri hatırlamanız için sizi mutlu eden şeyleri bir deftere yazmanızı öneriyor. Bunları okudukça, sizi neyin mutlu ettiğini daha iyi bulabilirsiniz...

12- Düzenli yemek yiyin. Yemekler arasındaki uzun aralıklar şekerin düşmesine, dolayısıyla enerjinizin azalmasına neden olur. Günde üç kez mutlaka yemek yiyin. Gün içerisinde muz, fındık, yoğurt yemek ideal...

13- Kaslarınızı hissederek enerji sağlayın. Mesela iki elinizi göğüs hizasında birleştirin ve birbirine doğru itin. Ardından başınızın üstüne kaldırın ve bunu 5-10 defa tekrarlayın.

14- Güne iyi bir kahvaltıyla başlayın. Süt, 150 gr. yoğurt, 1 muz, tereyağ, bal, fındık ve cevizi karıştırıp yiyebilirsiniz. Bu karışım güne zinde başlamak isteyenler için ideal bir karışım.

15- Nefes alıp vermenin önemini mutlaka kavrayın. Derin nefes alıp vermek, nefes yolunuzu açacak ve daha çok enerji almanızı sağlayacaktır. Her saat üç ya da dört kez derin nefes alıp verin...

16- Cep telefonunuzu kapatın... Bırakın günün birkaç saati kimse size ulaşamasın. Gerekli olduğunda iş ve aileniz için kullanın...

17- Düzenli olun. Dağınıklık sizi strese sokacaktır. Gereksiz yere panik yaparsanız, bu stresle işleriniz yolunda gitmeyecektir. Bu kaosu yaşayıp stresinizi arttırmayın...

18- Adımlarınızı arttırın. Daha fazla yürüyüş yapın, bol bol merdiven çıkın. Olabildiğince hareketli olmaya özen gösterirseniz, kanın hızlı hareket etmesini, kaslara ve organlara giden oksijenin artmasını sağlarsınız. Bu da sizi rahatlatacaktır.

19- Magnezyum almaya dikkat edin. Sebzelerde, fındıkta ve tahıllı ekmeklerde bulunan bu vitamin size zindelik kazandıracaktır.

20- Yiyeceklerdeki enerjinin hızlı emilimini sağlayan Co-enzimQ10, vücudun ürettiği antioksidandır. Bu enzimin oluşmasını sağlayan yiyecekler de brokoli, kahverengi şeker, kepekli ürünler, soya ve fındıktır.

21- Çok kafein ve alkol uykuyu engeller ve enerji veren B vitaminini emer. Haftada birkaç kez 1 ya da 2 kadeh şarabı geçmemeye, çay ve kahve tüketimini de en aza indirmeye özen gösterin.

22- Bilgisayarla çalışırken mutlaka aralar verin. Japon araştırmacılar, bilgisayar önünde çok oturan insanlarda endişeli olma halinin arttığını, gözlerde problem yaşandığını ve beden ağrılarının çoğaldığını söylüyor.

23- Ve son olarak beyinsel anlamda rahatlamak ve yenilenmek için kendinize 20 dakika ayırın ve şunları yapmaya çalışın...

Ilık, sessiz bir yerde oturun ya da uzanın. Üzerinizde rahat kıyafetleriniz olsun ve gözlerinizi kapatın. n Nefes alışverişinize odaklanın ve nefesinizin rahat olmasını sağlayın. n Kendinizi nehir kenarında, yeşil çimenlerin üzerinde düşünün. Güneş parlıyor, kuşlar cıvıldıyor ve siz suyun akışını duyuyorsunuz. n Suyun içinde ayağa kalkıyor, yüzünüzü güneşe dönüyorsunuz. Güneşin sizi enerjiyle doldurduğunu hissediyorsunuz. Derin bir nefes alıp, bu enerjinin içinize işlemesini sağlıyorsunuz. n Vücudunuzun ve düşüncelerinizin pozitife dönüştüğünü hissettiğinizde yavaşça gözlerinizi açıyorsunuz...

AEROBİK EGZERSİZ


PDF Yazdır E-posta

Kilo verme çalışmalarında egzersizlerin aerobik karakterde olanları çok önemli bir yer tutmaktadır.

Aerobik egzersizler, vücuda oksijen kazandıran ve oksijenin kullanım oranını arttıran aktivitelerdir. Günlük yaşamımızın bir parçası olan en basit aerobik egzersiz “Yürüme”dir. Merdiven çıkma, dans etme, step yapma, bisiklete binme ve yüzme içiçe olduğumuz aerobik karakterde egzersiz tipleridir. Fakat burada önemli olan bunları aklınıza geldikçe değil, düzenli fitness veya vücut geliştirme programları ile birlikte, tüm vücudu çalıştırabilecek şekilde ve bir yaşam tarzı haline getirerek uygulamak ve devam ettirmektir.

Aerobik egzersizde esas unsur, düzenli ve belirli sürelerde yapılarak, çalışmaların büyük kas grupları üzerinde yoğunlaştırılması ve kalp atım sayısının uygun düzeyde tutulmasıdır. Burada önemli olan, kalp atım sayısının dışına çıkılmaması, sizi nefes nefese bırakacak ve kalp atışını zorlayacak bir çalışma temposuna girilmemesidir. Egzersiz programları ve aerobik hareketler insan yaşamında en önemli vazgeçilmez sağlık unsurudurlar. Yaşam tarzı ve kilo vermek, kiloyu kontrol etmek, tüm yaşamı daha sağlıklı ve formda geçirmek için bu tür egzersiz programlarının hiç ihmal edilmemesi gerekir.

Egzersizlerin, insanın tüm yaşamı boyunca moral ve psikolojik dengeleri, metabolik faaliyetleri ve vücut fonksiyonları, kondisyon seviyesi, kalp ve damar sistemi, hormon faaliyetleri, fizik gücü, estetik ve form durumu gibi daha birçok unsurların büyük ölçülerde olumlu yönde etkilenmesi, yeni bir yaşam tarzı oluşturarak, dengeli ve düzenli sporla gerçekleşmektedir. Unutmayın, daha sağlıklı, uzun ve mutlu bir yaşama ancak böyle ulaşabilirsiniz.

Mezoterapi

İlk defa Fransız doktor PISTOR tarafından 1952’ de tanımlanmıştır. Mezoterapi, ağrı veya hastalıkları vücutta bulundukları yere lokal olarak uygulanan mikro enjeksiyonlar yoluyla kontrol altına alan ya da tedavi eden tıbbi bir uygulamadır. Latince "meso=orta" ve "terapi=tedavi" kelimelerinden meydana gelmis olup "orta deri tedavisi" anlamındadır.

Mezoterapi yönteminde çok ince ve kısa iğne uçları (4 – 6 mm’ lik 29 – 30 g iğneler) kullanılmaktadır. Hissedilen ağrı iğnelerin boyutlarıyla paralel olarak oldukça azdır. Yapılan enjeksiyon sayısı hastaya, hastalığa ve enjeksiyonun yapılacağı bölgenin anotomisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Mezoterapi estetik amaçlı olarak sellülit başta olmak üzere, çesitli cilt problemleri, cilt yaşlanmasını ve saç dökülmesini engellemek amacıyla yaygın olarak başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Pressoterapi

Pressoterapi; vücuttaki lenf noktalarından başlayarak yapmış olduğu basınçlı uyarılarla ayak tabanından göğüs altına kadar uygulanan bir basınç terapisidir. Vücuttaki lenfatik ve venöz dolaşımı hızlandırarak damarlar arasında biriken sıvıyı drene eder. Çeşitli hastalıklar sebebiyle oluşan ödemin tedavisinde kullanılır.

Selülitlerin en belirgin sebebi dolaşım bozukluğudur. Basınç masajı ile dolaşım bozukluğu giderilerek dokular arasında biriken sıvı drene edilir. Özellikle liposuction gibi cerrahi operasyonlar sonrası, oluşan hematom ve ödemlerin tedavisinde de uygulanmaktadır.





Kullanım alanları


Gevşemiş kas dokusu ve vücut sarkıklıklarının toparlanmasında
Hamilelik sonrası oluşan varis, ödem (su toplanması) ve sarkıklıklarda
Kilo probleminde
Selülit probleminde
Pasif jimnastik
Lenf akımının düzenlenmesinde

Selülit Mezoterapisi

Selülit genel yağlanmadan farklı bir durum olup diyetle, egzersizle veya diğer zayıflama yöntemleriyle tamamen ortadan kaldırılamaz. Selülitin en etkin tedavilerinden birisi de mezoterapidir. Tedavinin amacı kan ve lenf dolaşımını düzenlemek, fazla yağların parçalanmasını sağlamak, böylece selülitli dokuyu ortadan kaldırmaktır. Parçalanan yağların yakılması için tedavi, diyet, egzersiz, ve LPG ile desteklenir.

Bölgesel zayıflama ve sellülit tedavisinde yağ dokusunun aşırı toplandığı tüm bölgelere uygulama yapılabilir. İlaçlar mikroenjeksiyon tekniği ile cilde 1–6 mm derinliğinde ve ortalama 1 cm aralıklarla enjekte edilir. Enjeksiyonun içine bölgesel kan dolaşımını düzenleyen belli farmakolojik özelliklere sahip ilaçlar konur ve bunlar genellikle doğal bitkiseldir. Kişinin ihtiyacına göre haftada 1 – 2 kez uygulama yapılır. Kullanılan maddeler sistemik dolaşıma karışmaz. Tedavi sırasında kafeinli içeceklerden (çay, kahve, kola), soda ve tuzdan uzak olmalı; yağsız, şekersiz, posalı yiyeceklerden oluşan diyetler uygulanması tavsiye edilmektedir.

Tedavi hastanın durumuna göre 8 – 15 seans uygulanır. Cilt esnek ve pürüzsüz bir görünüm kazanır. Eğer hasta diyet ile bunu korursa sonuçlar kalıcıdır. Mezoterapinin en büyük avantajlardan birisi bölgede zayıflama sağlarkan sarkma probleminin olmaması ve tam tersine toparlama ve şekillenme göstermesidir.

Selülit nedir?


Selülit özellikle kadınlarda görülen ve adiposit adı verilen derialtı yağ hücre gruplarının kan ve lenfatik dolaşımı bozmasıyla oluşan bir patolojidir. Kan ve lenfatik dolaşımı etkilenen bölgede zaman içerisinde yağ hücre gruplarının arasında oluşan fibrotik bantlar deride çöküntülere ve portakal kabuğu görünümüne neden olmaktadır.

Amino Asitler nedir


Yazdır E-posta

Amino asitler proteinlerin temel yapılarıdır. Tüm canlılar yaşamsal fonksiyonları için amino asitlere ihtiyaç duyarlar. Hormonlar, enzimler hepsi yapılarında amino asitler taşırlar.Amino asitler kimyasal bağlar ile bağlanarak uzun diziler yaparak proteinleri oluştururlar.

İnsan bedeni durmadan çalışan bir fabrika gibidir. Besinler ile aldığımız proteinler, bazı kimyasal işlemlerden geçirilerek yapı taşları olan amino asitlere ayrılır. Kazanılan bu amino asitler vücutta değişik amaçlara yönelik olarak değişik diziler haline getirilir. İnsan vücudunda 50.000 değişik protein ve 20.000 değişik enzimin bulunduğu düşünülmektedir.

Proteinler kas, kemik, organlar, salgı bezleri, kan, tırnak, saç, bağ dokuları gibi bir çok dokuda yer alırlar. Amino asitler hücrelerin kromozomlarda yer alarak genetik bilgiyi taşırlar. Merkezi sinir sisteminde amino asitler nörotrnsmitterler (bilgi taşıyıcı özel yapılar) gibi davranırlarken nörotransmitterlerin yapınıda da yer alırlar.

Dengeli bir günlük beslenme, vücudun yeterli protein üretimi için gereken amino asitleri sağlar. Eğer kişi yetersiz besleniyorsa protein yapımı bundan etkilenir ve sağlık problemleri görülmeye başlar. Amino asit alımındaki dengeyi bozan diğer etmenler arasında çevre kirlenmesi, işlemden geçirilmiş besinler, hormonlu et ürünler, ziraii ilaçlar , ilaç, sigara ve alkol kullanımı gösterilebilir.

Yapısal olarak bakıldığında 29 değişik amino asit vardır. Bunların değişik kombinasyonlarda bağlanmaları ile binlerce değişik proteinler oluşur. Karaciğerimiz besinlerden alınan proteinlerden bazı amino asitleri üretebilmektedir. Bu gurup amino asitlere esansiyel olmayan (nonesasnsiyel) amino asitler denir. Bu gurupta Alanin, Aspartic asit, Asparagin, Glutamic asit, Glutamine, Glisin, Prolin, ve Serin. Diğer amino asitler vücutta alınan besinlerden yapılamaz bu grup amino asit dışarıdan alınmak zorunda olan amino asitler, esansiyel amino asitler olarak isimlendirilir. Bu grupta Arginin, Histidin, Isoleucin, Leucin, Lyzin, Methionin, Fenilalanin, Treonin, Tritophfan, ve Valin yer alır.

Bir çok amino asidin iki formu bulunur, bu formlar molekülün uzay geometrisel olarak ayna görüntüsü halidir. Bu formlar L- ve D- olarak gösterilirler. Doğal amino asitler L- formunda bulunur. Bu konuda Fenilalanin her iki formda da bulunması ile istisna teşkil eder.

Arjinin nedir




Arjinin ilginç bir amino asittir, vücudun stres altında olduğu durumlarda esansiyel amino asit karakteri gösterir. Yani dışarıdan alınması gereklidir. Arjinin memeliler için zorunlu bir amino asittir. Arjinin eksikliği bebeklerde görülebilir. Fosfat sentetaz eksikliği nedeni ile gelişme geriliği görülür. Beslenmesi düzenlendiğinde ve yeterli Arjinin eklendiğinde gelişme normal devam eder.

Arjinin eksikliğinde hücre enerji merkezi olan mitokondrilerde, karbamil fosfat yapımında, Ornitin yetersizliğinden aşırı üretim olur. Arjin'in eksik olduğu dietler ile beslenen erkeklerin sprem sayıları az olabilir. Erişikin spreminde bağlı ve serbest halde büyük miktarlarda arjinin bulunur. Arjinin sperm hareketliliğini uyarmaktadır.

Arjinin iki şekilde alınır; besinlerle ve besin takviyeleri ile serbest olarak. Arjinin en çok bulunduğu besin kaynakları ettir. Hindi eti, tavuk eti ve kırmızı et iyi bir Arjinin kaynağıdır. Besin takviyelerindeki Arjinin ise L-Arjinindir. Besinlerle veya besin takviyeleri ile alınan L-Arjinin değişik bir özellik kazanır ve kan-beyin engelini aşarak beyinin altındaki hipofiz bezi ön bölgesinden büyüme hormonu salınmasını uyarır. Büyüme hormonu seviyeleri adolesans çağda en üst seviyelere erişir. Yirmiüç yaşlarından itibarende seviyesi düşmeye başlar. Yaşlanma ile büyüme hormonu azalırken vücutta yağ doku artmaya başlar, kas dokular azalır, iyleşme süreci uzar ve bozulur.

Arjinin 30 gr. damar yolu ile 30 dakikada verildiğinde insanlarda büyüme hormonu salgılanması artar. Artış kadınlarda daha yüksek seviyede olur. Ağız yolu ilede Arjinin verilmesinin büyüme hormonu üzerine etkisi vardır. Sindirimden alınan Arjinin direk olarak bu etkiyi gösterirken diğer amino asitlerle Ornithine çevrildiğinde bu etkisini göstermez.

Arjinin yüksek dozlarında da toksisitesi azdır. Diabetik kişilerde, karaciğer ve böbrek yetmezliği olanlarda yüksek dozlardan çekinmelidir. Besinlerdeki Arjinin gelişme çağındaki kişilere gereklidir. Besin takviyelerinde yer alan serbest L-arjinin 23 yaşından küçüklere verilmemelidir.

Arjinin'e olan ihtiyaç, fiziksel yorgunluk ve stres durumlarında artar. Besinlerle veya takviyeleri ile alınan Arjinin kollajen yapımını arttırır. Yumuşak dokuların dayanıklılığını artırır. Yara iyleşmesini düzeltir, hızlandırır. Sprem sayısını ve sperm hareketliliğini arttırır. Amonyağın üreye çevrilmesinde önemli rol oynar.

İnsanda Arjinin gereksinimini artıran durumlar kabaca şunlardır: Ameliyat geçirmek, her türlü fiziksel aktivite, yanıklar, güneş yanıkları, kırıklar, kan nakli, enfeksiyonlar, diş operasyonları ve sorunları, kötü beslenmedir.

Tümöral hücrelerin çoğalması üzerine etkili olduğu düşünülmektedir.

Fosfor nedir ne işe yarar

Fosfor Yazdır E-posta

Fosfor, doğada çok bulunan bir madendir. Besinlerde bol miktarda bulunur. Genelde beslenmede fosfor eksikliği görülmez.

Anti asit olarak, alüminyum hidroksit kullanan kişilerin bağırsaklarda, fosfor bu maddeye bağlanır ve emilimi bozulur. Vücutta, fosfor en çok kemiklerde bulunur. Kemiklerdeki miktarı 700-900 mg. civarındadır. Fazlası böbreklerce atılır. Bu işlem D vitamini ve paratiroid bezinden salgılanan hormonlarca kontrol edilir.

Fosfor kemik yapımı için gerektiği gibi bütün enerji metabolizması içinde gerekli bir elementtir. ATP (Adenozin Tri Phosphat), AMP )Adenosiz Mono Phosphat) vücut enerji sistemindeki en önemli moleküllerdir. Bir çok enzimler fosfor aldıktan sonra aktif hale geçerler.

Fosfor özellikle balık etinde çok bulunur.

Kalsiyum nedir




Kalsiyum vücudumuzda bulunan hayati bir elementtir. Kemikler kalsiyum depolarımızdır ve vücuttaki kalsiyumun %99 unu bulundururlar. Toplam 1200 gr kadar kalsiyum insan vücudunda bulunur. Kanda kalsiyum belirli bir seviyede bulunur (9.0 - 10.5ml/dl) ve hormonlar yarıdımı ile bu seviye korunuz. Acil kalsiyum ihtiyaçları kemiklerden sağlanır. Kalsiyumun düşmesi halinde özellikle parmaklarda kasılmalar (ebe eli) ve kas gerginlikleri izlenir.

Kalsiyum kasların kasılmasında da en önemli faktörler arasında yer alır. Kalsiyumun kanda azalması halinde kalp kasıda gereken şiddette kasılamayacaktır. Kalsiyum yaşamsal bir elementtir.

Kalsiyumun en yaşamsal görevlerinden biri de kanın pıhtılaşmasında oynadığı kilit roldür. Herhangi bir şeklilde damar bütünlüğü bozulduğunda kalsiyum pıhtılaşma sistemini aktive ederek kanamayı engeller.

Vücut bağışıklı sisteminde kalsiyumun rolü büyüktür. Günlük kalsiyum ihtiyacı 500 mg kadardır. Gebelik ve puberta dönemlerinde ihtiyaç 2 katına kadar çıkabilir. Yaşlandıkça kalsiyum emilimi vücutta azalacağından daha yüksek miktarda alınması önerilir.

En önemli kalsiyum kaynağı süttür. Gelişmiş ülkelerde süt tüketimi yüksektir. Bebekler anne sütünden ihtiyaçları olan kalsiyumu bol bol alırlar. Annelerin de bol kalsiyum almalıdırlar. Aksi takdirde bebek için gereken kalsiyum kemiklerden kullanılacaktır.

Bazı besinlerin kalsiyum içerikleri (100 gr):
· Buğday unu 40 mg
· Mısır unu 9 mg
· Pirinç 20 mg
· Sığır eti 7 mg
· Tavuk eti 7 mg
· Yumurta 25 mg
· Balık eti 30 -50 mg
· Kaşar peyniri 600 mg
· Beyaz peynir 80 mg
· Ispanak 100 mg
· Mercimek 50 -60 mg
· Şeftali 15 mg

L-Carnitin


Yazdır E-posta

Yağ asitlerinin mitokondrilere taşınması L-Carnitine sayesinde olur. Hücre içinde yağların yakılması, yağ asitlerinin hücrenin mitokondri ismi verilen kısımlarına taşınması ile gerçekleşir. L-Carnitine eksikliğine yağların mitokondrilere taşınması bozulur ve hücre içi yağ miktarı artmaya devam eder.

Selülit oluşumunda da bu mekanizma da bozulmalar olabilir. Bu nedenle selülit sorunu olan kişilerin beslenmelerinde L-Carnitine takviyesi almasında yarar vardır.

L-Carnitine, 2 farklı amino asitin birleşmesinden oluşan bir moleküldür. Methionin ve Lizin, L-Carnitine'in yapı taşlarıdır.

Beslenmesi ile yeterli miktarda Methionin, Lizin, B1 vitamini ,B6 vitamini ve demir alan kişilerin karaciğerinde yeterli miktarda L-Carnitine yapılır. L-Carnitine yapımı için gereken maddeler genellikle hayvansal ürünlerde bol bulunurlar. Kırmızı et, balık, süt ürünleri, besinlerimiz arasında en bol L-Carnitine içerenlerdir.

Vejeteryan tarzda beslenenlerin L-Carnitine eksikliğine karşı dikkatli davranları gerekir ve besin takviyesi olarak almaları gerekebilir.

L-Carnitine eksikliğinde kas güçsüzlükleri, yorgunluk ve mental karışıklık görülür. Vit C seviyesi düşer. Yağ metabolizması etkilenir yağ birikimi artar.

Selülit oluşumunun engellenmesinde en önemli noktalardan birisi yağların az alınması ve hücrelerdeki yağların yakılmasıdır. Bu nedenle L-Carnitine alımı çok önemlidir.

Lycopone

Domatese kırmızı rengini veren antioksidan bir maddedir. Beta caroten'inde (Vitamin A) üyesi olduğu carotinoidler ailesindendir. Besinlerde beta caroten'den iki kat fazla bulunur. Vücutta en çok prostat bezinde yer alır. Yapılan bir tıbbi çalışmalar lycopene'nin bazı kanserlere karşı koruyucu olabileceğini göstermiştir. Lycopene bağlı olduğu ailedki giğer carotinoidlerin aksine A vitaminine dönüşmez. Diğer carotenoidler ve antioksidan vitaminler ile karşılaştırıldığında en yüksek etkiye sahip olduğu görülür. Lycopene değişik tıbbi çalışmalarda kanserleşme ve bakteriyel enfeksiyonlardan koruma konusunda etkin bulunmuştur. Bu çalışmalardan bazıları:

Milan Üniversitesi 1994, Dr.Franceschi : Haftada 7 domates veya domates ürünü yiyen kişilerde sindirim sistemi kanseri riski yarıya iner. (ağız, mide, kalın barsak, rektum)

İllinois Üniversitesi 1990, Dr.Vanenwyk: Yüksek miktarda lycopene alan kadınlarda cerviks (rahim ağzı) kanseri 5 kez daha az görülür.

John Hopkins Üniversitesi 1989 : Düşük lycopene değerlerine sahip kişilerde pankreas kanseri 5 kez daha fazla görülüyor.

Hawai Üniversitesi, Dr.John Bertram: Lycopene ve canhaxanthin hücre kültürlerinde kanserleşmeye gidişi engelliyorlar.

Lycopene domateste bol miktarda bulunur. Erkeklerde prostat kanserinin görülme sıklığını ciddi oranda azaltır. Prostat kanserinde hücre çoğalmasını baskılar.

Lipid (Yağlar)

YAĞLAR (LİPİDLER) ve BESLENME
Lipidler, en geniş tanımı ile suda çözülmeyen maddelerdir. Bu tanıma uyan çok sayıda kimyasal madde vardır. Vücudumuzda bulunan veya yiyeceklerle aldığımız, biyolojik ve fizyolojik rolü olan lipidler de, yapıları ve fonksiyonları açısından değişik maddelerdir.

Lipidler, enerjinin depolanmasında, çesitli hücre organellerinin yapısında ve bazı biyolojik olaylarda rol oynarlar. Dolayısı ile lipidleri; depo lipidler, yapısal lipidler ve metabolik rolü olan lipidler olarak işlevlerine göre sınıflamak mümkündür.


DEPO LİPİDLER
Vücudumuzun enerji depoları, yağ dokusunda bulunan yağ hücrelerinde damlacıklar halinde büyük miktarlarda biriktirilmiş yağlardan oluşur. Bu depolar, insan gibi aralıklarla gıda alan canlılarda, açlık sırasında enerji elde etmek için gerekli olan yakıtı sağlarlar. Yağ dokusunda bulunan yağlar, haftalarca enerji ihtiyacını sağlıyabilecek miktardadırlar. Şişman kişilerde ise bu süre birkaç aydır. Depo lipidler, ayrıca çeşitli organların korunmasında ve soğuk izolasyonunda rol oynarlar.

Depo lipidler trigliseritlerdir. Bir gliserol ve 3 yağ asitinden oluşurlar. Trigliseritler, enerjisi en yüksek yakıtlardır. Bir gramının yanması 9.3 kalori enerji sağlar. Bu enerji, protein ve karbonhidratlarda bulunan enerjinin yaklaşık iki katıdır. Yağ depolarımızda bulunan trigliseritlerin kaynağı yiyeceklerden aldığımız yağlar veya fazla enerji içeren bir diyetle beslendiğimiz zaman karaciğerimizin karbonhidratlardan veya proteinlerden sentezlediği yağlardır. Yağların depolanması, fazla enerji içeren yiyeceklerin yenmesinden sonra, özellikle vücudumuzda insulin hormonunun artması ile gerçekleşir. Yağ depolarından yağların çözülmesi ise açlık sırasında veya stress ile glukagon ve adrenalin gibi hormonların artması ile uyarılır.

Magnezyum nedir ne işe yarar.

Adını Manisa yakınlarındaki Magnesia antik şehrinden almaktadır. Toprakta değişik bileşikler halinde bulunur ve besinlere geçer. Magnezyum özellikle hücrelerin içinde ve kemiklerde bulunur. Yaşamsal bir mineraldir. Bağırsaklardan çok zor emilir. Günlük gereksinim 300 mgr. kadardır. Fazla miktarda alınan magnezyum dışkı yumuşamasına neden olabilir. Gebelikte ve emzirme dönemlerinde ihtiyaç ihtiyaç artar. 100 mgr. kadar daha fazla alınmalıdır.

Vücuttaki enerji gerekli olan her yerde magnezyum gereklidir. Bitkilerde de klorfilde ter alır ve güneşten gelen enerji fotonlarını tutar.Eksikliğinde kabızlık, kaslarda kraplar ve kasılmalar görülebilir.

En büyük magnezyum kaynaklarımızdan birisi de içme sularımızdır. Normal olarak sularda 50-150 mgr. magnezyum olmalıdır. Suların tadını acımsı yaptığından magnezyumlu sular içmek için tercih edilmez ve ciddi bir magnezyum kaynağımızı kendimiz uzaklaştırmış oluruz. Yapılan çalışmalarda sularında fazla magnezyum bulunan bölgelerde erkeklerin daha az miyokart infarktüsüne yakalandıkları gösterilmiştir.

Çevre kirliliği sonucu asitli yağmurları ve gübrelerinde etkisi ile topraktaki magnezyum bağırsaklardan emilemiyecek tuzlar haline gelmekte ve besinlerle alım azalmaktadır.

Yeşil bitkilerde, ette de magnezyum bulunursa da en çok kuruyemiş türlerinde bulunur.

Magnezyum, tıpta tedavi amacı ile kullanılır. Kabızlık tedavisinde magnezyum tuzları bağırsaklarda yağlar ile sabunlar oluşturarak dışkının yumuşamasını sağlar

Stresin zararlı etkilerinin azlatılmasında magnezyum iyi etkiler gösterir. Dismenore (ağrılı adet görmek) tedavisinde, ağrılı dönemden hemen önce magnezyum sitrat'ın ağız yolu ile 300-600 mgr. kullanılmaya başlanması ciddi yararlar sağlamaktadır.

Gebelikte sık rastlanan sorunlardan olan adele kramplarının tedavisi ve önlenmesinde magnezyum tuzları kullanılır.

5 Temmuz 2009 Pazar

Yüz Gerdirme Diyeti

ik elma220 300x257 Yüz Gerdirme Diyeti

(Dr. Nicholas Perricone’un 3 günlük yüz gerdirme diyeti kırışıklıklarla mücadele etmek için. Aynı zamanda 2 kilo vermek de mümkün. Diyette güne aç karnına içeceğiniz iki bardak su ile başlıyorsunuz. Ayrıca gün içinde 2-2 buçuk litre su içmeniz gerektiğini de unutmayın.)

SABAH

* 3 yumurta beyazı ve bir yumurta sarısı ile yapılan omlet. Veya 110-170 gram arası ızgara somon.

* İnce bir dilim kavun ya da yarım fincan kırmızı taneli meyve (böğürtlen, frambuaz, çilek, vb.)

ÖĞLE

* Yemekten önce iki bardak su.

* 110-170 gram arası ızgara somon, konserve ton balığı veya zeytinyağlı sardalye balığı.

* 1 kase zeytinyağı ve limonlu yeşil salata.

* İnce bir dilim kavun ya da kahvaltıdaki gibi çeyrek çorba kasesi kırmızı taneli meyve.

AKŞAM

* Yine aynı miktarda somon.

* Aynı miktarda yeşil salata.

* Bir fincan buharda pişmiş brokoli, kuşkonmaz ya da ıspanak.

* Yine aynı miktarda kavun ya da kırmızı taneli meyve.

3 Temmuz 2009 Cuma

Akıl sağlığı diyeti !

Akıl sağlığı diyeti !
Hem akıl hem de beden sağlığını koruyan ve fazla kilo aldırmayan beslenmede Somon başrolde… Kilo almadan ruhsal ve bedensel sağlığımızı koruyabilmek için, kalori ve saf nişastalı besinler açısından kontrollü, ama besin kalitesi yüksek bir beslenme tarzı uygulamak mümkün.

Bilim adamlarına göre akıl ve ruh sağlığının merkezi olan beyin, en ufak değişim ve eksiklikten anında etkileniyor. Besin ve mineral değeri düşük, aşırı mayalanmış hamurdan yapılan ekmek, sinir sistemini bozuyor. Buna karşın balık gibi fosforlu gıdalar beyni ışıldatıyor.

Omega-3 yağ asitleri, özellikle beyin, retina ve kalpte yüksek oranlarda bulunuyor. Beynin birçok fonksiyonunda önem taşıyor.

Amerika'da yapılan son araştırmalarda; Omega3, psikiyatrik rejimlerde kullanılmış ve stresse karşı dirençli hale gelen bünyenin ileride oluşabilecek depresyon, intihar eğilimi ve manik depressif dahil bir çok psikolojik rahatsızlığı önlediği belirlenmiş.

Amerikan Kalp Birliği ve Sağlık Enstitüsü, bu yeni araştırmaların sonuçları doğrultusunda, her yetişkinin haftada en az iki kez balık yemesini tavsiye ediyor. Üstelik tavsiye edilen balıklar başta Somon olmak üzere, tümü oldukça yağlı diye bilinen türden. Normal insan için Omega3' ün, günde 1,2 gram alınması yeterli iken, melankolik yada hafif depresyondakilerin ise 4-5 gr mutlaka tüketmesi gerekiyor.

Omega-3’ü almanın en leziz şekli, özellikle somon gibi soğuk denizlerde yetişen yağlı balıklarla zenginleştirilen menüler.

Ancak, her balıkta omega-3 yağ asidi yok, ya da miktarı çok az. Derin ve soğuk denizlerde yaşayan balıklarda daha yüksek. Somon, uskumru, gibi balıklar omega-3 açısından daha zengin. Kültür balıklarında omega-3 seviyesi çok düşük. Bu balıklar mısır gibi besinlerle yetiştirildiklerinden yeterli omega-3 yapamıyor.

Akıl Sağlığı Diyeti

Beslenme uzmanlarına göre; beden sağlığı kadar akıl sağlığını da korumak isteyenler, sabah taze peynir, yumurta, taze meyve suyu veya yulaf ezmesi gibi tahıllar içeren dengeli bir kahvaltı ile güne başlayabilir. Ana öğünlerde balık, yoğurt, bol sebze ve meyve, tam buğday unundan ekmek, bulgur gibi besinler, hem beyin işlevleri için gerekli maddelerini verir, hem de şişmanlık ve kalp damar hastalıklarından korur. Yemek aralarında meyve veya bir miktar fındık, badem gibi yiyecekleri tüketmekte yerinde bir alışkanlıktır. Akşam yemeklerinde ise özellikle “omega 3” yağ asitleri açısından zengin, somon gibi yağlı bir balık yanında, yoğurt, salata ve meyve, tercih edilmelidir.

SOMONUN ÖYKÜSÜ: Yüksek dağlarda kaynayan ırmakların yataklarına bırakılan yumurtalar burada döllendikten sonra, ortak çıkan yavrular gelişene kadar bu soğuk sularda yaşarlar. Daha sonra aşağılara inip denize açılan Somon Balıkları iyice olgunlaştıktan sonra koku duyularını kullanarak doğdukları yere yani ırmak yataklarına doğru bir dönüş yolculuğu yaparlar ve neredeyse zıplayarak suyun akışının tersine, yukarıya doğru çıkarlar. Kendi yaşamlarının başladığı yere yeni yaşamlar verecek yumurtaları bıraktıktan sonra Somon’un yaşam misyonu biter ama yaşam döngüsü devam eder.

Eskimolar yağı ve kolesterolü bol miktarda tüketmekte ancak kalp problemleri yaşamamaktadırlar. Yanıt balıktaki Omega-3’lerdir. Eskimoların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, batılı insan kanında çok düşük seviyede rastlanan bazı maddelerin, eskimoların kanında çok yüksek oranlarda bulunduğunu saptadı. Bu maddeler, Poliınsatureol (çok doymamış) yağların uzun zinciri Omega-3 grubundan olan EPA ve DHA idi. Daha ileri ki çalışmalar her iki maddenin de özellikle Somon ve Ringa gibi yağlı balıklarda bulunduğunu kanıtladı. Araştırmalar ölümlerin %30 oranında azaldığını göstermektedir. Örneğin Japonlar da çok Somon yiyor ve kalp hastalığına az yakalanıyorlar ve daha uzun yaşıyorlar.

TÜRKİYE’DE SOMON

Sağlık açısından vazgeçilmez bir gıda olan somon balığını, ülkemizde son iki yıldır bulmak kolaylaştı. Somon balığını taze ve bütün olarak, dilim olarak, fileto ve fümelenmiş olarak marketlerde veya balıkçılarda bulabilmek mümkün. Bütün olarak satılan somon balıkları 4-5 kg. civarında oluyor.

Somon balığının ülkemizde üretimi yok. Soğuk denizleri seven bu balık için Türkiye’nin denizlerinin ısısı uygun değil. Somon balığı taze olarak Norveç firması Hallvard Leröy’den ithal ediliyor. Dünyaca ünlü ve güvenilir bir firma olduğu bilinen Leröy’ün Türkiye’deki ortağı Alarko.

Alarko Leröy (www.alarko-leroy.com.tr) ortaklığında Norveç somonu tüketici ile buluşuyor. Tanşas, Migros, ChampionSa, CarrefourSa, Gima, Kipa, Makro, Metro, Real, IKEA gibi mağaza, yerel marketler ve şarküterilerde ambalajlı ürünler ve taze somon mevcut. Tüm ürünler toptan tüketim için bütün fileto görüntüsü bozulmadan kiloluk ambalajlarda, tüketiciler içinse daha az gramajlı vakumlu ambalajlar şeklinde satışa sunuluyor. Bütün somon balığı, fileto ve steak (biftek) olarak balıkçılarda da satılıyor.

Ayrıca Alarko-Leröy, İzmit’deki Fabrikası’nda modern ve hijyenik kurallara uygun teknolojilerle, Somon Füme, Somon Pastırma, Somon Loin, Somon Sıcak Füme, Somon Lakerda, Somon Marine, Somon Fileto, Somon Steak gibi ürünleri üretiyor.

Norveç’ten taze olarak ithal edilen balığın taze raf ömrünü uzatmak için üretici firmanın uyguladığı ‘doğal’ koruyucu işleme yöntemleri var ve bunlar hiçbir suni katkı içermiyor.

Enerji Diyeti


Kilo vermek istesek bile, beslenme düzeninde oluşan kısıtlamalar insanın diyet isteğini yok edebiliyor. Ancak bu konuda her diyet programı aynı değil. Aç kalmadan da zayıflayabilir, bunun keyfini çıkarabilirsiniz. Üstelik yasakların olmadığı, çikolata ya da pizzanın bile yenebildiği bir diyetle! Neredeyse her şeyin serbest olduğu bu enerji diyetiyle fazla kilolarınızı dert etmekten kurtulacaksınız. Ayrıca burada vereceğimiz mönüyle hem karnınız doyacak, hem de alacağınız lif, vitamin ve karbonhidratlar sayesinde vücudunuz enerji depolayacak. Diyetin en önemli yanı, haftada iki kilo vermenizi sağlaması. Geriye size iyi diyetler demek kalıyor...

1. gün
Kahvaltı
İ�ki dilim kepek ekmeğine bir yemek kaşığı reçel sürün, yanına da küçük bir parça taze peynir ilave edin.

Ara öğün
200 gram yağsız yoğurdun içine bir tane portakal parçalayarak ekleyin ve biraz şekerle tatlandırın.

Öğle
Jambonlu, domatesli sandviç: 2 dilim tavuk jambon, 1 çay kaşığı tereyağı, 1 adet domates ve salata yaprağından oluşan kepekli sandviç hazırlayın.

Ara öğün
200 gr. yağsız yoğurt, bir tane muz ve bir kiviyi karıştırarak, meyve salatası yapın.

Akşam yemeği
İ�ki adet haşlanmış patatesin yanına, bir tane domates, bir tane salatalık ve yarım kıvırcıktan oluşan güzel bir salata hazırlayın.

2. gün

Kahvaltı
30 gr. cornflakesi, küp küp doğranmış bir tane elma ve 100 ml. sütle karıştırın. İ�çine biraz şeker ekleyin, işte size meyveli cornflakes.

Ara öğün
Bir tane dilimlenmiş domates ve bir dilim mozarella peynirinden oluşan bir sandviç hazırlayın.

Öğle
Bir tabak tavuklu şehriye çorbası, yanında dilimlenmiş bir tane salatalık.

Ara öğün
Bir tane gofret yiyebilirsiniz.

Akşam yemeği
İ�ki tane ızgara köfte, yanında haşlanmış patates ve yeşil salata.

3. gün
Kahvaltı
Çilekli müsli: 60 gram müsliyi 125 gram çilek ve 100 ml. yağsız sütle karıştırın.

Ara öğün
Çilekli yoğurt: 200 gram yoğurdu 125 gram küçük küçük doğranmış çilekle karıştırın.

Öğle
Bir kıvırcık salatanın yarısı, 50 gram mozarella peyniri, bir tane yeşil biber ve iki tane havucu karıştırarak, şef salata hazırlayabilirsiniz. Salatayı sirke, zeytinyağı, tuz ve biberle tatlandırın ve yanına bir dilim kepek ekmeği ilave edebilirsiniz.

Ara öğün
İ�stediğiniz çeşitte iki top dondurma

Akşam yemeği
Bir kase light yoğurt, dört yemek kaşığı haşlanmış sebze (brokoli, karnabahar gibi) ve iki dilim kepek ekmeği.

4. gün

Kahvaltı
30 gram müsliyi 200 gram yağsız yoğurt ve küçük küçük doğranmış portakalla karıştırın. İ�çine biraz şeker ekleyin, işte size portakallı müsli.

Ara öğün
Üç adet kakaolu bisküvi yiyebilirsiniz.

Öğle
150 gram havuçla 150 gram salatalığı rendeleyin ve içine bir demet ince doğranmış dereotunu karıştırın. 200 gram yoğurdu üzerine döküp, tuz ve karabiberle tatlandırın. Yanında 2 dilim kepek ekmeği yiyebilirsiniz.

Ara öğün
Yarım greyfurt yiyebilirsiniz.

Akşam
Bir dilim ekmeğin üzerine yumuşak peynir sürün, yanına da bir domates ve salatalık ilave edin.

5. gün
Kahvaltı
Muzlu müsli: 60 gram müsliyi 200 gram yağsız yoğurt ve bir dilimlenmiş muzla karıştırarak, muzlu müsli hazırlayın.

Ara öğün
Küçük bir elma.

Öğle
İ�ki dilim kızarmış tost ekmeğinin arasına 100 gram yağsız ton balığı, yarım adet domates, birkaç yaprak yeşil salata koyarak, tonbalıklı sandviçinizi hazırlayın.

Ara öğün
Bir adet muzu dilim dilim doğrayın ve 200 gram yağsız yoğurtla karıştırın. İ�çine biraz şeker serpiştirin.

Akşam:
250 gram patatesi ve 250 gram kuşkonmazı ayrı tencerelerde haşlayın. Dört yemek kaşığı kremayı, bir yemek kaşığı portakal suyunu, karabiberi ve tuzu iyice karıştırıp, haşlanmış kuşkonmazın üzerine dökün. Patatesle birlikte servis yapın.

6. gün
Kahvaltı
60 gram müsliyi, bir dilim doğranmış ananas (konserve olabilir) ve 100 ml. sütle karıştırın, ananaslı müsli hazırlayabilirsiniz.

Ara öğün
Bir adet salatalık ya da domates.

Öğle
İ�ehriyeli tavuk çorbası, yanında yarım adet dilimlenmiş salatalık.

Ara öğün
İ�stediğiniz çeşit bir top dondurma.

Akşam
Fırında patates ve mevsim salata.

7. gün
Kahvaltı
30 gram cornflakesi küp küp doğranmış elma ve 100 ml. sütle karıştırarak, meyveli kornfleks hazırlayabilirsiniz.

Ara öğün
Bir adet dilimlenmiş muz, bir adet kivi ve 100 gram yağsız yoğurttan oluşan bir meyve salatası hazırlayın.

Öğle
İ�ki dilim tavuk jambon ve 50 gram beyazpeynirle kepekli bir sandviç hazırlayın.

Ara öğün
Üç adet kakaolu bisküvi yiyebilirsiniz.

Akşam
Bir dilim mantarlı pizza ve bir kase kıvırcık salata.

Diyetisyen Aşkın Yüksel

Ekspres Son Dakika Diyeti


Birinci gün

Yataktan kalkın

Sabah 06.30'da uyanılacak (Erken uyanmak metabolizmayı canlı tutar ve uykuda geçen sürenin azalması harcağımız kalori miktarını artırır).

Kalkar kalkmaz
Bir bardak ılık, yarım tatlı kaşığı ballı, 8-10 damla limonlu su içilecek ve yarım saatlik tempolu bir yürüyüşle ter atılacak.

Kahvaltı
Yürüyüşten sonra bir orta boy salatalık, bir adet kabuklarıyla beraber yeşil elma yenecek.

* Saat 11.00 civarı, iki parmak dil peyniri yenmeli.

Öğle yemeği
Bir avuç büyüklüğünde tavuk ızgara, küçük bir demet taze nane, dereotu, roka, 2 hafif acı sivri biber yenecek. Salataya 10-15 damla limon damlatılacak, 1 çay kaşığı zeytinyağı konulacak.

* Öğle yemeğinden bir saat sonra bir küçük şişe maden sodası içilecek.

* 2,5 saat sonra diri ve sert şeftali ile kayısı yenilecek.

* Akşam üstü bir bardak light ayran içilecek. İ�ki çorba kaşığı light yoğurt, çok çok az tuz ve bir bardak ılık su içilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde üç adet haşlanmuş kabak, iki adet hafif acı sivri biber, üzerine sos olarak iki tatlı kaşığı light yoğurt, üç-dört adet taze soğan ve bir dilim kızarmış kepek ekmeği yenecek.

Gece
Gece, iki adet ceviz içi, 15-20 adet tuzsuz leblebi ve bir avuç vişne yenecek.

İ�kinci gün

Yataktan kalkın

Sabah 6.30-7.00 gibi kalkılacak.

Kalkar kalkmaz
Ballı, limonlu su içildikten sonra en az 1 saat hafif tempolu ter atılacak şekilde yürüyüş yapılacak. Yürüyüşten sonra masaj yapılacak.

Kahvaltı
Kahvaltıda iki adet ceviz içi, üç adet diri kayısı ve dört adet az tuzlu zeytin yenilecek.

* İ�ki-üç saat sonra, bir bardak light süt içilecek.

Öğle yemeği
* 100 gram light ton balıklı semizotu salatası yenilecek. Semizotunu saplarıyla birlikte doğrayın,

* İ�ki üç saat sonra bir adet kabuklarıyla beraber yeşil elma ve bir avuç vişne yenilecek,

* �ki saat sonra iki parmak dil peyniri yenilecek.

Akşam yemeği
Akşam yemeğinde, bir porsiyon bol sarımsaklı, soğanlı ve hafif sivri biberli taze fasulye kavurması yenilecek. Yanında, iki adet kepekli bisküvi.

Dr. Atkins Diyeti


Tartıya çıkmaktan korkuyor musunuz ya da alışveriş yapmak eskisi kadar keyifli değil mi? O zaman elinizi çabuk tutun ve yaz gelmeden fazla kilolarınızdan kurtulun. Bunun için karbonhidrat seviyesi düşürülerek vücudun enerji gerektiğinde yağları yakması amaçlanan Doktor Atkins diyetini uygulayabilirsiniz.

Yüksek-protein/düşük-karbonhidrat diyetlerinden biri olan Dr. Atkins diyetinin uygulanma süresi 2 haftadır. Bu süre içinde sadece saf protein tüketebilir, 20 gramdan fazla karbonhidrat alamazsınız. Et, deniz ürünleri, tavuk ve hindi gibi kümes hayvanlarının eti, peynir, krema ve bazı sebzeler yiyebilirsiniz. Makarna, ekmek ve pirinç kesinlikle ise yasak. Meyveyi ise çok az miktarda yiyebilirsiniz. Listedeki ürünleri pişirirken sadece tereyağ ve zeytinyağı gibi doğal yağları kullanabilirsiniz.

Dr. Atkins, diyet mönülerini üç gruba ayırıyor. Bunlar tanışma mönüsü, kilo vermeye devam mönüsü ve ideal kiloyu koruma mönüsü...

Tanışma mönüsü

Kahvaltı: Sahanda pastırmalı, jambonlu veya sosisli yumurta, kafeinsiz çay ya da kahve

Öğle yemeği: Küçük salata, yarım gözleme, maden sodası

Akşam yemeği: Hardallı ve mayonezli deniz ürünlerinden oluşan bir salata, biftek ya da balık, üzerine bir kaşık yapay tatlandırıcılı krema sıkılmış diyet jöle

Kilo vermeye devam mönüsü

Kahvaltı: Zeytinyağlı omlet, domates suyu, 2 dilim çavdar ekmeği, kafeinsiz çay ya da kahve

Öğle yemeği: Karışık salata (jambonlu, peynirli, tavuklu), buzlu çay (mümkünse bitki çayı)

Akşam yemeği: Deniz mahsulleri salatası, kremalı çorba, çilek

İ�deal kiloyu koruma mönüsü

Kahvaltı: Peynirli, ıspanaklı omlet, 2 dilim çavdar ekmeği, kafeinsiz çay ya da kahve, meyve (kavun olabilir)

Öğle yemeği: Fırında tavuk, yarım kase sebze, sarımsak soslu yeşil salata

Akşam yemeği: Soğan çorbası, 1 kase sebze, domates, soğan, havuç ile hazırlanan şekersiz soslu salata, hafifçe galeta ununa batırılmış dana pirzola



Domates Diyeti

Domates Diyeti

Kalkar kalkmaz 1 bardak suya 3 çorba kaşığı limon suyu ekleyip için


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 bardak domates suyu


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 adet haşlanmış patates


ݢ€¢ Bir saat sonra yarım bardak domates suyu, 4 tane kiraz


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 dilim karpuz


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 bardak domates suyu


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 tas sarmısaklı az tuzlu cacık


ݢ€¢ Bir saat sonra bir bardak domates suyu


ݢ€¢ Bir saat sonra bir bardak suya 4 çorba kaşığı limon suyu ekleyip için


ݢ€¢ Bir saat sonra bir haşlanmış patates


ݢ€¢ Bir saat sonra 18 adet kiraz


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 küçük kase light yoğurt


ݢ€¢ Bir saat sonra 1 dilim karpuz ve 30 gr. tuzsuz beyaz peynir


Not: Her saat arasında gelişigüzel bir şekilde az yağlı herhangi bir zeytinyağlı sebze yemeği veya bol sirkeli salata yenebilir.


Detoks Diyeti

1. Gün
Kahvaltı: 1 elma

Ara öğün: Böğürtlen -Muz - Süt
100 gr böğürtlen ve 100 gr muzu mutfak robotuna koyun. 150 gr sütü meyvelerin üzerine ilave ettikten sonra tüm malzemeleri robottan geçirerek püre haline getirin. Meyve suyunu bir bardağa boşaltıp servis yapın.

Öğle yemeği: Somon balıklı salata kasesi
100 gr karışık salatayı (örneğin roka, kırmızı lahana vs.) yıkayıp süzdükten sonra derin bir kaba yerleştirin. Diğer tarafta 80 gr rezeneyi ve 25 gr tütsülenmiş somon balığını salatanın üzerine paylaştırın. 3 yemek kaşığı limon suyu, 2 yemek kaşığı sebze suyu, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı hardal, tuz ve karabiberi bir kapta iyice karıştırın. Hazırlamış olduğunuz sosu salatanın ve somon balığının üzerine serpiştirin. Öte yanda, 2 yemek kaşığı yağsız yoğurdu 1 yemek kaşığı limon suyu ve tuzla karıştırdıktan sonra salataya ilave edin. 2 yemek kaşığı taze soğanla servis yapın.

Ara öğün: 1 elma

Akşam yemeği: Biber ve sığır filetolu pilav
1 tatlı kaşığı zeytinyağını teflon tavada kızdırın. Halka halka doğradığınız 4 yemek kaşığı taze soğanı, havanda dövdüğünüz 1 diş sarımsağı ve ince ince dilimlediğiniz 80 gr sığır filetosunu tavada sote edin. 50 gr pirinci ve küçük dilimlediğiniz 80 gr kırmızı biberi malzemelerin üzerine ekleyin. 200 gr sebze suyunu malzemelerin üzerine döktükten sonra üzerine tuz ve sumak serpiştirin. Tüm malzemeleri 8 -10 dakika pişirin. Ardından besinlerin üzerine 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi ve limon suyu dökün. Yemeği, halka halka doğradığınız 2 yemek kaşığı taze soğanla servis yapın.

Yatmadan önce: Yulaf ezmeli ve elmalı yoğurt
100 gr yağsız yoğurdu 1 tatlı kaşığı balla karıştırın. Yoğurdun üzerine 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi ve 100 gr iri rendelenmiş elma ilave edin. Dilimlediğiniz elmayla servis yapın.

Günlük besin değeri: 1075 kalori, 21 gr yağ

2. Gün
Kahvaltı: Elmalı ve böğürtlenli müsli
30 gr müsliyi, 100 gr böğürtlen ve iri rendelenmiş 100 gr elmayla derin bir kabın içine koyun. Malzemelerin üzerine 60 gr yağsız süt ilave ettikten sonra servis yapın.

Ara öğün: 1 elma

Öğle yemeği: Brokolili salata
100 gr karışık salatayı (roka, kırmızı lahana, marul vs..) derin bir kaba yerleştirin. Diğer tarafta 150 gr brokoliyi tuzlu suda haşladıktan sonra süzgeçten geçirin. 150 gr kırmızı biberi 2 santim uzunluğunda kesin. Biberi ve brokoliyi salatanın üzerine ilave edin. Salatanın üzerine 1. Gün hazırlamış olduğunuz sostan serpiştirin. Yoğurt ve 2 yemek kaşığı taze soğanlı servis yapın.

Ara öğün: 1 elma

Akşam yemeği: Fransız usulü mercimek yemeği
1 adet soğanı inci ince dilimleyip, 50 gr taze soğanı da halka halka doğrayın. Malzemeleri tavada kızdırmış olduğunuz 1 tatlı kaşığı yağda sote edin. Üzerine 40 gr mercimek ve 300 ml sebze suyu ilave edin. Malzemenin üzerine tuz ve karabiber serpiştirin. Ardından orta ısıda 15 dakika pişirin. Yemeği ocaktan aldıktan sonra 2 yemek kaşığı üzüm sirkesi, 1 yemek kaşığı limon suyu ve 1 yemek kaşığı yoğurtla karıştırın. 25 gr füme somon balığı ve 2 yemek kaşığı halka halka doğranmış taze soğanla servis yapın.

Yatmadan önce: Yulaf ezmeli ve elmalı yoğurt yiyin.

Günlük besin değeri: 1085 gr kalori, 26 gr yağ

3.GÜN
Kahvaltı: Elmalı ve portakallı müsli
Derin bir kabın içinde; 30 gr müsliyi (fındıklı), ince ince dilimlenmiş 150 gr portakal dilimleri, rendelenmiş 100 gr elma ve 60 ml yağsız süt ile karıştırın.

Ara öğün: 1 elma

Öğle yemeği: Papaya salatası
100 gr karışık salatayı (marul, kırmızı lahana, roka vs ) derin bir kaseye yerleştirin. 150 gr papaya ve 3 dilim ( 30 gr) tavuk göğsünü salatanın üzerine ilave edin. 1. Gün hazırlamış olduğunuz sosu malzemelerin üzerine serpiştirin. Yoğurtla servis yapın.

Ara öğün: 1 elma

Akşam yemeği: Brokolili makarna
60 gr makarnayı tuzlu suda haşlayıp, süzgeçten geçirin. 100 gr brokoliyi de aşnı şekilde tuzlu suda 3 -4 dakika haşladıktan sonra sularını süzün. Brokoliyi, 2 yemek kaşığı limon suyu, 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi, 2 yemek kaşığı fesleğen yaprakları, 1 diş sarımsak ve 1 yemek kaşığı yoğurtla, püre haline gelinceye dek mikserde karıştırın. Püreyi tuz ve sumakla tatlandırın. Makarnayı brokoli püresi ve 1 avuç dolusu fesleğenle servis yapın.

Yatmadan önce: Elmalı ve yulaf ezmeli yoğurt yiyin.

Günlük besin değeri: 1025 kalori, 15 gr yağ

Çin Diyeti


Kalori hesapları yapmadan, forma girmenizi sağlayan Çin diyeti basit bir temel ilkeye dayanır. Organizmamızda, tıpkı besinlerle olduğu gibi iki zıt enerji vardır: toprağa ve soğuğa bağlı dişi enerji. Yin ve gücü, ateşi temsil eden Yang.
Yin, örneğin, peynirde, sebzelerde ve meyvede bulunur. Yang ise ette ve baharatlarda. Zayıflamak ve sağlıklı kalmak için bu iki enerjinin organizmada eşit oranda bulunması gerekir. Yang enerjisinin ağırlıkta olduğu insanlar besin yoluyla yin enerjisini güçlendirmelidir. Ya da tam tersi.


Eğer bir besinden fazla miktarda ya da az miktarda alınırsa organizma bundan etkilenir. Sonuç olarak da kilo alınır ya da verilir, güçten düşülür. İ�deal kiloya ve forma kavuşmak için neyi daha sık ve neyi daha az yemek gerektiğini bilmek gerekir. Çin diyetini uygulamanın bir başka nedeni de çok dengeli bir beslenme sunmasıdır. Bu diyette bol miktarda karbonhidrat, hububat ve sebze yenir. Yağ alımı ise en aza indirilir. Yalnız diyeti uygulamadan önce yin mi yoksa yang yapıda mı olduğunuzu saptamanız gerekir. Bunun için de testimizin soruların yanıt vermeniz yeterlidir.

Yin misiniz yang mı?

Hangi besinlere ağırlık vermeniz gerektiğini bilmek için bu testi uygulayarak yapınızı belirleyin. Aşağıda sıraladığınız özelliklerin çoğu sizde varsa yin tipisiniz demektir. Bu durumda yang besinlere ağırlık vermenizi öneririz.

* Sakin, içe dönük, sessiz, oldukça pasif birisiniz.
* Ten renginiz soluk ve sık sık üşürsünüz.
* İ�ştahınız az.
* Az sıvı alıyor ve genelde sıcak içecekleri yeğliyorsunuz.
* Metabolizmanız ağır çalışıyor.
* Kötü hazım ve kabızlık sorununuz var. Ve genellikle ayaklarda şişmeden yakınıyorsunuz.
* Genellikle kalçalarda, karında ve baldırlarda yağ birikimi oluyor.

Eğer aşağıdaki özellikler size daha çok uyuyorsa yang tipisiniz demektir. Dengeyi sağlamak için yin besinleri yemelisiniz.

* Dışa dönük, dinamik ve çabuk öfkelenen birisiniz.
* Soğuğu pek hissetmiyorsunuz.
* Sık sık ve iştahla yiyorsunuz.
* Metabolizmanız hızlı ve çok enerji yakıyorsunuz.
* Karın kramplarından ve mide yanmasından şikayetçisiniz.
* Daha çok vücudunuzun üst kısmı şişmanlıyor.

Yin tipi diyeti

Pazartesi

* Kahvaltı: Tarçınlı çay, 1 bardak pirinç sütü. 3 etimek.
* Öğle: Sebzeli pilav. Biraz kırmızı biber veya soya sosu ile tatlandırılmış tavada sebze.
* �kindi: 1 meyve.
* Akşam: Buharla pişirilmiş pilav ve safranlı dana eti. Fırında domates. 2-3 haşlanmış erik.

Salı

* Kahvaltı: 1 fincan çay. Müslili süt.
* Öğle: Haşlanmış soya fasulyesi, havuç ve mısırlı salata. 1 haşlanmış elma.
* �kindi: 1 meyve.
* Akşam: Buharda pişmiş pilav ve fırında balık. Buharda pişmiş sebze.

Çarşamba

* Kahvaltı: Sütlü kahve. 2 dilim kepekli ekmek.
* Öğle: Bezelyeli pilav. 1 rafadan yumurta. Buharda pişmiş ıspanak. 1 haşlanmış meyve.
* İ�kindi: 1 bardak süt.
* Akşam: Curry'li tavuk veya karides. Karışık haşlanmış sebze. 1 meyve.

Perşembe

* Kahvaltı: 1 fincan çay, 1 dilim ekmek ve 1 dilim ananas.
* Öğle: Kızarmış tavuk. Bularda pişmiş sebze ve salata.
* �kindi: 1 meyve
* Akşam: Soya soslu spaghetti. 1 dilim ızgara et.

Cuma

* Kahvaltı: 1 fincan kahve. 2 dilim kepek ekmeği, diyet bal.
* Öğle: 1 dilim ızgara et. Curry'li sebze haşlaması. 1 sandviç ekmeği.
* �kindi: 1 meyve.
* Akşam: Sebze çorbası. Fırında dil balığı. Meyve salatası.

Cumartesi

* Kahvaltı: 1 fincan çay. Müslili süt.
* Öğle: Curry'li tavuk. Meyve salatası.
* Akşam: Buharda pişmiş pilav. Baharatlı omlet. 1 meyve.

Pazar

* Kahvaltı: 1 fincan çay. 2 dilim kepek ekmeği. Diyet bal.
* Öğle: Taze soğanla pişirilmiş soyalı tavuk.
* Akşam: Buharda pişmiş domatesli pilav. Haşlanmış taze fasulye.

Yang tipi diyeti

Pazartesi

* Kahvaltı: 1 fincan yasemin çayı, 1 fincan Müslili süt.
* Öğle: 1 yumurta, domates, soya filizi ile hazırlanmış salata. Salatayı hafif soya sosu ve karabiberle tatlandırabilirsiniz. 1 sandviç ekmeği. 1 meyve.
* Akşam: Mantarlı pilav. Haşlanmış kuşkonmaz ve haşlanmış balık filato.

Salı

* Kahvaltı: 1 fincan kahve. 2 dilim etimek ve diyet bal.
* Öğle: Buharda pişirilmiş pilav. Tavada sarmısak, kırmızı biber ve soya sosu ile pişirilmiş ıspanak ve soya filizi.
* �kindi: 1 meyve suyu veya 1 meyve.
* Akşam: Mantı çorbası. Meyve salatası.

Çarşamba

* Kahvaltı: 1 fincan sütlü kahve. 1 dilim ekmek. 1 meyve.
* Öğle: Buharda pişirilmiş soya soslu pilav. Havuz rendesi.
* Akşam: Safranlı haşlanmış balık. Soya filizi ve domates salatası. 1 sandviç ekmeği.

Perşembe

* Kahvaltı: 1 fincan yasemin çayı. Müslili süt.
* Öğle: Bezelyeli ve soya soslu spaghetti. Müslili yoğurt.
* Akşam: Sebze çorbası. Buharda pişirilmiş tavşan eti.

Cuma

* Kahvaltı: 1 fincan çay. Müslili yoğurt.
* Öğle: Bezelye, domates ve biberle hazırlanmış soya soslu salata.
* Akşam: Mantı çorbası, Tavuk (göğüs eti), 1 meyve.

Cumartesi

* Kahvaltı: 1 fincan süt. 2 etimek. Diyet bal. 1 bardak meyve suyu.
* Öğle: Mantarlı pilav. Buharda pişirilmiş sebze.
* Akşam: Mantı çorbası, Tavuk (göğüs eti). 1 meyve.

Pazar

* Kahvaltı: 1 fincan kahve. 2 etimek. Diyet bal. 1 meyve.
* Öğle: Buharda pişirilmiş sebzeli pilav. Mantarlı dil balığı fileto.
* Akşam: Sebze çorbası. Buharda pişirilmiş kuşkonmaz ve tavuk (göğüs eti).

Çikolata Diyeti



Kahvaltı: 1 tatlı kaşığı fındık ezmesi
1 dilim kepekli veya çavdar ekmeği
2 karper kadar tercih edilen peynir Domates, salatalık, yeşil biber


Öğle: 1 porsiyon tavuk şiş veya tavuk göğüs ızgara 1 su bardağı ayran Az yağlı salata


İ�kindi: 1 adet küçük çikolata bar veya 4-5 adet küçük top çikolata veya 1 kase çikolatalı puding


Akşam: 4-5 kaşık zeytinyağlı sebze yemeği 1 dilim kepekli veya çavdar ekmeği Az yağlı salata


Ara: 1 su bardağı çikolatalı süt 1 adet tercih edilen meyve

Çalışan İnsan Diyeti



Çalışan insanlara yönelik hazırlanmış olan bu diyet, toplam 1280 kalori içeriyor. Diyete başlamadan önce, sabah aç karına giyinmeden tartılın. Bir mezura yardımıyla belirlediğiniz vücut ölçülerinizi bir yere kaydedin. Ayrıca, diyete başlamadan önce bir diyet uzmanına veya doktorunuza danışmayı da ihmal etmeyin. Çalışan insan diyetini aynen uygularsanız, bir ayda yaklaşık olarak 4,6 kilo verebilirsiniz.

1. Gün:

Kahvaltı: İ�ekersiz çay
30 gram beyaz peynir
25 gram kepek ekmeği
domates ve salata
Saat 10'da: 100 gram meyve (muz hariç)
Öğle: 2 yumurtayla hazırlanmış menemen
25 gram light ekmek ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: 200 gram tavuk ızgara
1 tabak yağsız salata

2. Gün:

Kahvaltı: İ�ekersiz limonlu çay
1 ince dilim salam
25 gram ekmek
domates ve salatalık
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: Yarım porsiyon yağsız döner
1 bardak ayran ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: 200 gram bonfile
az yağlı salata

3. Gün:

Kahvaltı: İ�ekersiz limonlu ıhlamur
1 adet yağsız tost ve salata
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: 3 adet sosis ızgara
݂½ haşlanmış patates ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Balık (hazırlanışı serbest)
2 parça kibrit kutusu büyüklüğünde helva
salata

4. Gün:

Kahvaltı: 250 gram light süt
100 gram meyve
1 dilim ekmek
Saat 10'da: ݂¼ simit
Öğle: 150 gram ızgara köfte
1 porsiyon patlıcan salata
25 gram light ekmek ve salata
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Meyve salatası, serbest

5. Gün:

Kahvaltı: İ�ekersiz çay
25 gram kepek ekmeği
30 gram kaşar peyniri
1 domates ve salatalık
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: ݂½ pizza
1 bardak ayran ve salata
Saat 16'da: 1 bardak meyve suyu
4 adet diyet bisküvi
Akşam: 4 kalem pirzola
1 zeytinyağlı enginar
1 dilim light ekmek ve salata

6. Gün:

Kahvaltı: 1 bardak meyve suyu
1 adet poğaça
6 tane zeytin
Saat 10'da: 100 gram meyve
Öğle: 400 gram light yoğurt
25 gram kepek ekmeği
200 gram havuç haşlama
Saat 16'da: 100 gram meyve
Akşam: Karışık ızgara, serbest
Az yağlı salata

Burca Göre Diyet



İ�nsanların davranışlarında etkin olduğuna inanılan burçlar, yemek yeme alışkanlıklarında da belirleyici olabiliyor. Bu yüzden diyet yaparken burcunuzun özelliklerine uygun davranmak en akıllıca olanı diye düşünenlerdenseniz, okumadan geçmeyin...

Koç (21 Mart - 20 Nisan)
Abur cubur yemeye son derece meraklısınız. Bu nedenle sizin için tehlike çanları çalıyor. Tuz ve alkolden uzak durarak bunun yerine bol bol su için. Domates, patates, soğan, kuru fasulye, mercimek, karnıbahar, marul, yeşil salata, ıspanak, turp, pirinç, zeytin, elma, balkabağı, ceviz gibi besinler haftalık beslenmenize mutlaka eklenmesi gerekli yiyeceklerdir. Sizin için gerekli olan tatlılar! Kayısı gibi fazla şeker içermeyen tatlılar olmalıdır.

Boğa (21 Nisan - 21 Mayıs)
Yemek için yaşayanlardansınız. Fakat unutmayın ileride bu kilolar başınıza bela olur. Karbonhidratlardan kaçının. Aksi takdirde tombul bir kişi olursunuz. Sindirim güçlüğü çekebilirsiniz. Düşük nişasta, yağ ve şeker içeren bir diyet, beslenme hayatınızın gerekli bir parçası olmalıdır. Doğal iyot içeren besinler, balık ve deniz mahsulleri, yumurta, karaciğer, böbrek, buğday, ıspanak, pancar, taze meyve ve yeşil salata besin listenizde daima yer almalıdır. Ayrıca su içmek de hayatınızın vazgeçilmez bir parçası olmalı.

İ�kizler (22 Mayıs - 21 Haziran)Yemek yerken o kadar acele hareket ediyorsunuz ki artık bu durum sizin sağlığınızı etkiler hale gelmiş. Yemekleri çok çiğnemeden yutmayın. Az ama sık yemeyi prensip haline getirin. İ�kizler kemiklerinin sağlıklı olmasını istiyorsa sağlıklı beslenmelidir. İ�kizler de kan pıhtılaşması çok sık görülür. Balık, tereyağı ve köy peyniri, havuç, portakal, greyfurt, şeftali, erik, üzüm suyu, kuru üzüm ve badem beslenme listenizde vazgeçilmez besinler olmalıdır. Sakinleşmeniz ve huzurlu olmanız için de şifalı bitkiler ve kafeinsiz çaylar tam size göre.

Yengeç (22 Haziran - 23 Temmuz)
Duygusal olmanız sizin beslenme alışkanlıklarınızı da etkiliyor. Üzüldükçe böreklere, keklere, dondurma ve şekerlemelere sarılıyorsunuz. Halbuki yengeçler, nişastalı yiyeceklerden, şeker, tuz ve baharatlardan uzak durmalıdır. Çünkü mideleri çok hassastır. Vücudunuz kalsiyuma fazlaca ihtiyaç duyar. Düşük yağ içeren süt, peynir ve yoğurt, kıvırcık lahana, domates, salata ve marul, bol miktarda taze sebze ve yağsız protein, sizin cilt ve mide sağlığınız açısından iyi olup, kilonuzu daha rahat kontrol altına almanızı sağlar. İ�ncelmek için öncelikle kendinizle hesaplaşmalısınız.

Aslan (24 Temmuz - 23 Ağustos)
Yemek sizin için adeta bir zevk haline gelmiş. Güzel lokantalar, nefis yemekler her zaman hayalinizi süslüyor. Vücudunuza önem verdiğiniz için diyet yapmakta son derece başarılısınız. İ�radeniz harika! Kan dolaşımınızın düzenli olması için; sığır, kuzu ve kümes hayvanları eti, karaciğer, çiğ yumurta sarısı, kereviz, elma, incir, şeftali, limon ve badem sizin için idealdir. Porsiyonlarınızı yüzde 50 azaltmanız önerilir.

Başak (24 Ağustos - 23 Eylül)
İ�ekerleme deyince siz akla geliyorsunuz. Özellikle de çikolata hayatınızın vazgeçilmezleri arasında yer alır. Ancak bu yiyeceklerden uzak durmalısınız çünkü kalbinizde problem yaratabilir. Tuz, buğday, çavdar, yağsız sığır ve kuzu eti, peynir, zeytin, portakal, limon, kavun, elma, armut sizin ideal yiyeceklerinizdir. Kavun, elma, armut kısmen cildinizi temizlemek ve saçlarınıza bakım sağlamak için yardımcı olur. Elma ise kurtarıcınızdır.

VTerazi (24 Eylül - 22 Ekim)
Terazi böbrekleri, sırtın alt kısmını, temsil eder. Bezelye, mısır, havuç, ıspanak, buğday, yulaf unu, elma, çilek, badem ve kuru üzüm hep elinizin altında olmalıdır. Böbrekleriniz için çok fazla asitli içeceklerden uzak durmalısınız. İ�ncecik ve zarif bir beden için; ince dilimler faydalı olacaktır.

Akrep (23 Ekim - 22 Kasım)Burcunuz üretim organlarını temsil eder. Solunum yolları problemleri yaşayabilirsiniz. Tahıllardan yapılmış ekmekler, balık ve deniz ürünleri, yeşil salata, soğan, kırmızı turp, taze meyve ve sebzeler içeren bir diyet tam size göredir. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.

Yay (23 Kasım - 20 Aralık)
Burcunuz kalçalar, bacak üstleri ve karaciğeri temsil eder. Doğal beslenmek için kabuklu meyveler ve sebzeleri tercih edin. Bolca çiğ sebze, yeşil biber, patates, incir, kuru erik, çilek, elma, armut, ve taneli tahılları yemeniz önerilir.

Oğlak (21 Aralık - 18 Ocak)
Çalışkan bir yapınız var ve çalışırken de farkında olmadam öğün atlıyorsunuz. Oysa bu sizin için çok zararlı. Vücudunuzun vitamin ve minerallerden oluşan geniş bir besin karışımına ihtiyacı var. Burcunuz , dizleri, dişleri, kulakları ve deriyi temsil eder. Lahana, kereviz, yağsız etler, limon, portakal, inek sütü, her türlü peynir, balık, yumurta sarısı, buğday ve incirle aranızın çok iyi olması gerekir. Kayısı, badem yiyerek kuru ve alerjik eğilimli cildinizi canlandırın. Cildinizi sigara ve sigara dumanından uzak tutarak korumaya çalışın.

Kova (19 Ocak - 20 �ubat)
Vücudunuzun sürekli C vitaminine ihtiyacı var. Yemek tarzınız yenilikçi. Bu nedenle değişik lezzetler tatmayı seviyorsunuz. Burcunuz el ve ayak bilekleriyle baldırları ve dokuları temsil eder. Vücudunuz sofra tuzuna çok ihtiyaç duyar. Bu ihtiyacı sofra tuzundan değil, bu maddeyi barındıran besinlerden almanız en mantıklısıdır. Çok fazla tuz aldığınızda zayıf bir kan dolaşımına, gereğinden fazla şişkin bir vücuda ve karaciğer rahatsızlıklarına açıksınız demektir. Deniz ürünleri, brokoli, havuç, turp, balkabağı, ıspanak, elma, şeftali, limon, portakal, greyfurt, nar ve ananas sizin için doğal tuz bakımından ideal besinlerdir.

Amerikan Diyeti



1. GÜN

* Kahvaltı: 250 ml. Yağsız süt. 2 etimek. Çay veya kahve.


* Hafif öğün: 4 dilim yağsız füme et (60 gr.). 2 dilim kavun. 1 çay kaşığı zeytinyağı ve 2 çay kaşığı rendelenmiş peynirle tatlandırılan haşlanmış kuşkonmaz. Yarım sandviç ekmeği. (30gr.)



* Esas öğün: Ton balıklı makarna (40 gr. makarnayı haşlayın. 120 gr. ton balığı, 100 gr. haşlanmış bezelye, 1 kasık domates salçası, 2 çay kaşığı zeytinyağı ile hazırladığınız sosu makarnaya karıştırın.) Izgara sebze (patlıcan, biber, kabak). 1 küçük kase çilek.


* Arada: 1 küçük kase yağsız yoğurt (125 ml)


2. GÜN


* Kahvaltı: 1 küçük kase yağsız yoğurt. Çay veya kahve.


* Hafif öğün: Sebzeli omlet (l yumurta, 30 gr. peynir, 100 gr. haşlanmış ıspanakla hazırlanır). 1 çay kaşığı zeytinyağı ile tatlandırılmış salata. 1 kivi.


* Esas öğün: Pilav (1 çay kaşığı margarinle pişirdiğiniz pilavı haşlanmış sebze ile karıştırın). 2 dilim rosto. 1 çay kaşığı zeytinyağı ile tatlandırılmış haşlanmış fasulye. İ�ekersiz meyve salatası (1 küçük kase).


* Arada: 1 fincan yağsız süt. 1 dilim kek.



3. GÜN


* Kahvaltı: 1 fincan yağsız süt. 1/2 sandviç ekmeği. 2 tatlı kaşığı marmelat. Çay veya kahve.


* Hafif öğün: 2 dilim peynir, 2 dilim füme et ile hazırlanmış tost. 1 çay kaşığı zeytinyağı ile tatlandırılmış patlıcan salatası. 1 bardak portakal suyu.


* Esas öğün: 60 gr. ekmek (ekmek dilimlerini kızarttıktan sonra üzerlerine 2 çay kaşığı zeytinyağı gezdirin). 2 küçük tavuk kanadı (ızgara). Limonlu havuç salatası. 1/2 muz veya 1 küçük şeftali.


* Arada: 1 küçük kase yağsız yoğurt.


Mönüyü değiştirebilirsiniz


* Makarna, pilav ve hububatlar eş değerdedir. Biri yerine bir diğerini yiyebilirsiniz.

* Et dana, tavuk veya hindi eti olabilir. Yeter ki yağsız olsun.

* Füme etler arasında yağsız olanları seçebilirsiniz.

* Et yerine balık yiyebilirsiniz. Ama yağlı balıklardan uzak durmaya çalışın.

* Patates sebze değildir; patatesi ekmek yerine yiyebilirsiniz.

* Çiğ ve pişmiş sebzeleri dilediğiniz kadar yiyebilirsiniz. Karnınız çok açsa mönüde öngörülen salata porsiyonunu artırabilirsiniz.


!!4 ana kural !!


1. Ölçüleri asla göz kararı yapmayın. Zeytinyağı, şeker ve peynir ölçülerindeki en ufak bir sapma günün kalori hesabını alt üst eder.

2. Yemekleri tatlandırmak için bir çay kaşığı sirke, limon, hardal, soya sosu ve ketçap kullanabilirsiniz. Fesleğen, maydanoz, nane gibi otlar da şişmanlatmadan tat verir.

3. Asla ayakta veya hareket halindeyken yemek yemeyin. Sofrayı kurup, rahatça oturup ve acele etmeden yemeklerinizi bitirin.

4. Aniden canınız yemek mi çekti? Hemen tuzağa düşmeyin. Öce gerçekten karnınızın acıkıp acıkmadığını kendinize sorun. Eğer yeme isteğinin stresten, sinirden kaynaklandığını fark ederseniz gevşemeye çalışın. Sevdiğiniz birine telefon edin, yürüyüşe çıkın, ya da iş yerindeyseniz bir arkadaşınızla sohbet edin